KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَرَجَعَ feraceǎ bunun üzerine döndü ر ج ع
مُوسَىٰ mūsā Musa  
إِلَىٰ ilā  
قَوْمِهِ ḳavmihi kavmine ق و م
غَضْبَانَ ğaDbāne çok kızgın bir halde غ ض ب
أَسِفًا esifen üzüntülü ا س ف
قَالَ ḳāle dedi ق و ل
يَا قَوْمِ yā ḳavmi Kavmim ق و م
أَلَمْ elem  
يَعِدْكُمْ yeǐdkum size va’detmemiş miydi? و ع د
رَبُّكُمْ rabbukum Rabbiniz ر ب ب
وَعْدًا veǎ’den bir va’adle و ع د
حَسَنًا Hasenen güzel ح س ن
أَفَطَالَ efeTāle uzun mu geldi? ط و ل
عَلَيْكُمُ ǎleykumu size  
الْعَهْدُ l-ǎhdu süre ع ه د
أَمْ em yoksa  
أَرَدْتُمْ eradtum mi istediniz? ر و د
أَنْ en diye  
يَحِلَّ yeHille insin ح ل ل
عَلَيْكُمْ ǎleykum üstünüze  
غَضَبٌ ğaDebun bir gazabın غ ض ب
مِنْ min -den  
رَبِّكُمْ rabbikum Rabbiniz- ر ب ب
فَأَخْلَفْتُمْ feeḣleftum bu yüzden caydınız خ ل ف
مَوْعِدِي mev’ǐdī bana verdiğiniz sözden و ع د
TÜRKÇE OKUNUŞ
86. ferace`a mûsâ ilâ ḳavmihî gaḍbâne esifâ. ḳâle yâ ḳavmi elem ye`idküm rabbüküm va`den ḥasenâ. efeṭâle `aleykümü-l`ahdü em erattüm ey yeḥille `aleyküm gaḍabüm mir rabbiküm feaḫleftüm mev`idî.
DİYANET VAKFI
86. Bunun üzerine Musa, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine döndü. Ey kavmim! dedi, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmamış mıydı? Şu halde size zaman mı çok uzun geldi, yoksa üstünüze Rabbinizin gazabının inmesini mi istediniz ki, bana olan vadinizden döndünüz?
DİYANET İŞLERİ
86. Musa, milletine kızgın ve üzgün olarak döndü. "Ey milletim! Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Uzun bir zaman mı geçti, yoksa Rabbinizin gazabına mı uğramak istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?" dedi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
86. Hemen Musa öfkeli ve üzgün olarak kavmine döndü (onlara şöyle) dedi: "Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaad ile söz vermedi mi? Size bu süre mi çok uzun geldi, yoksa Rabbinizden size bir gazab inmesini arzu ettiniz de mi, bana olan vaadinizden caydınız?"
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
86. Musa, öfkeli bir halde hayıflanarak kavmine döndü de ey kavmim dedi, Rabbiniz size güzel bir farzda vaitte bulunmadı mı, çok mu uzun sürdü sizden ayrılışım, yoksa Rabbinizin gazabının vacip olmasını mı dilediniz size de bana verdiğiniz sözden caydınız?
ALİ BULAÇ
86. Bunun üzerine Musa, kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndü. Dedi ki: "Ey kavmim, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?"
SÜLEYMAN ATEŞ
86. Bunun üzerine Musa, çok kızgın ve üzüntülü bir halde kavmine döndü: "Ey Kavmim, dedi, Rabbiniz size güzel bir va'idde bulunmamış mıydı? Süre mi size uzun geldi (zamanla verdiğiniz sözü unuttunuz mu)? Yoksa Rabbinizden bir gazabın üstünüze inmesini mi istediniz ki, bana verdiğiniz sözden caydınız (beni izlemediniz)?"
GÜLTEKİN ONAN
86. Bunun üzerine Musa, kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndü. Dedi ki: "Ey kavmim, rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?"
SUAT YILDIRIM
86. Mûsâ derhal son derece kızgın ve üzgün olarak halkına döndü: “Ey milletim! dedi, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Verilen sözün üzerinden çok uzun süre mi geçti, yoksa Rabbinizin gazabının tepenize inmesini mi istiyorsunuz ki bana olan vâdinizden caydınız?”