KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَأَوْحَيْنَا feevHaynā biz de vahyettik و ح ي
إِلَيْهِ ileyhi ona  
أَنِ eni ki  
اصْنَعِ Sneǐ yap ص ن ع
الْفُلْكَ l-fulke gemiyi ف ل ك
بِأَعْيُنِنَا bieǎ’yuninā gözlerimizin önünde ع ي ن
وَوَحْيِنَا ve veHyinā ve vahyimizle و ح ي
فَإِذَا feiƶā ne zaman ki  
جَاءَ cāe gelince ج ي ا
أَمْرُنَا emrunā bizim buyruğumuz ا م ر
وَفَارَ ve fāra ve kaynayınca ف و ر
التَّنُّورُ t-tennūru tandır  
فَاسْلُكْ fesluk sok bindir س ل ك
فِيهَا fīhā ona  
مِنْ min -ten  
كُلٍّ kullin her cins- ك ل ل
زَوْجَيْنِ zevceyni çift ز و ج
اثْنَيْنِ ṧneyni iki ث ن ي
وَأَهْلَكَ ve ehleke ve aileni ا ه ل
إِلَّا illā hariç  
مَنْ men kimseler  
سَبَقَ sebeḳa geçmiş س ب ق
عَلَيْهِ ǎleyhi alehylerine  
الْقَوْلُ l-ḳavlu söz ق و ل
مِنْهُمْ minhum onlar içinde  
وَلَا ve lā ve  
تُخَاطِبْنِي tuḣāTibnī bana yalvarma خ ط ب
فِي hakkında  
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
ظَلَمُوا Zalemū zulmedenler ظ ل م
إِنَّهُمْ innehum onlar mutlaka  
مُغْرَقُونَ muğraḳūne boğulacaklardır غ ر ق
TÜRKÇE OKUNUŞ
27. feevḥaynâ ileyhi eni-ṣne`i-lfülke bia`yüninâ vevaḥyinâ feiẕâ câe emrunâ vefâra-ttennûru feslük fîhâ min küllin zevceyni-ŝneyni veehleke illâ men sebeḳa `aleyhi-lḳavlü minhüm. velâ tüḫâṭibnî fi-lleẕîne żalemû. innehüm mugraḳûn.
DİYANET VAKFI
27. Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: Gözlerimizin önünde (muhafazamız altında) ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca her cinsten eşler halinde iki tane ve bir de, içlerinden, daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni gemiye al. Zulmetmiş olanlar konusunda bana hiç yalvarma! Zira onlar kesinlikle boğulacaklardır.
DİYANET İŞLERİ
27. Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: "Nezaretimiz altında, sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap; buyruğumuz gelip tandırdan sular kaynayınca her cinsten birer çifti ve aleyhine hüküm verilmiş olanın dışında kalan çoluk çocuğunu alıp gemiye bindir. Haksızlık yapanlar için Bana baş vurma, çünkü onlar suda boğulacaklardır."
ELMALILI HAMDI YAZIR
27. Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: Bizim nezaretimiz altında ve vahyimizle gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de tandır kaynayınca, her cinsten eşler halinde iki tane ve bir de içlerinden, daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni gemiye al. Zulmetmiş olanlar konusunda bana hiç yalvarma! Zira onlar kesinlikle boğulacaklardır!
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
27. Derken ona, nezaretimiz altında ve vahyimize uyarak bir gemi yap diye vahyettik; derken emrimiz gelip tandırın altından su kaynamaya başlayınca her mahluktan birer çifti ve helaki takdir edilenden başka ailenden olanları gemiye yükle ve zulmedenler hakkında bana söz söyleme, şüphe yok ki onlar garkolacaklar dedik.
ALİ BULAÇ
27. Böylelikle Biz ona: "Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemi yap. Nitekim Bizim emrimiz gelip de tandır kızışınca, onun içine her (tür hayvandan) ikişer çift ile, içlerinden aleyhlerine söz geçmiş (azap gerekmiş) olanlar dışında olan aileni de alıp koy; zulmedenler konusunda Bana muhatap olma, çünkü onlar boğulacaklardır" diye vahyettik.
SÜLEYMAN ATEŞ
27. Biz de ona vahyettik ki: "Gözlerimizin önünde ve vahyimiz(öğretimimiz)le o gemiyi yap. Bizim buyruğumuz gelip de tandır kaynayınca her cinsten iki çift ve aileni de alıp ona sok. Yalnız onlar içinde alehylerine söz geçmiş (azabımıza uğrama hükmü giymiş) olanları bırak. O zulmedenler hakkında bana yalvarma; onlar, mutlaka boğulacaklardır!
GÜLTEKİN ONAN
27. Böylelikle biz ona: "Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemi yap. Nitekim bizim buyruğumuz gelip de tandır kızışınca, onun içine her (tür hayvandan) ikişer çift ile, içlerinden aleyhlerine söz geçmiş olanlar dışında ehlini70 (aileni) de alıp koy; zulmedenler konusunda bana muhatap olma, çünkü onlar boğulacaklardır" diye vahyettik.
SUAT YILDIRIM
27. Biz de ona vahyedip bildirdik ki: “Nezaretimiz altında ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap. Buyruğumuz gelip tandır kaynayınca her cinsten birer çift ile haklarında azap hükmü takdir edilmiş olanlar dışında kalan aile halkını yanına al! Zalim ve kâfirler hakkında sakın Bana başvurma! Çünkü onlar suda boğulacaklardır.”