KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِذْ ve iƶ ve hani  
قَالَتْ ḳālet demişti ki ق و ل
طَائِفَةٌ Tāifetun bir grup ط و ف
مِنْهُمْ minhum onlardan  
يَا أَهْلَ yā ehle halkı ا ه ل
يَثْرِبَ yeṧribe Yesrib Medine  
لَا artık yoktur  
مُقَامَ muḳāme duracak yer ق و م
لَكُمْ lekum size  
فَارْجِعُوا ferciǔ dönün ر ج ع
وَيَسْتَأْذِنُ ve yeste’ƶinu ve izin istiyordu ا ذ ن
فَرِيقٌ ferīḳun bir topluluk ف ر ق
مِنْهُمُ minhumu onlardan  
النَّبِيَّ n-nebiyye peygamberden ن ب ا
يَقُولُونَ yeḳūlūne diyerek ق و ل
إِنَّ inne gerçekten  
بُيُوتَنَا buyūtenā evlerimiz ب ي ت
عَوْرَةٌ ǎvratun sağlam değil açıktır ع و ر
وَمَا ve mā oysa değildi  
هِيَ hiye onların evleri  
بِعَوْرَةٍ biǎvratin açık ع و ر
إِنْ in  
يُرِيدُونَ yurīdūne istemiyorlardı ر و د
إِلَّا illā başka bir şey  
فِرَارًا firāran kaçmaktan ف ر ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
13. veiẕ ḳâleṭ ṭâifetüm minhüm yâ ehle yeŝribe lâ müḳâme leküm ferci`û. veyeste'ẕinü ferîḳum minhümü-nnebiyye yeḳûlûne inne büyûtenâ `avratüv vemâ hiye bi`avrah. iy yürîdûne illâ firârâ.
DİYANET VAKFI
13. Onlardan bir gurup da demişti ki: Ey Yesribliler (Medineliler)! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi dönün! İçlerinden bir kısmı ise: Gerçekten evlerimiz emniyette değil, diyerek Peygamber'den izin istiyordu; oysa evleri tehlikede değildi, sadece kaçmayı arzuluyorlardı.
DİYANET İŞLERİ
13. İçlerinden bir takımı: "Ey Medineliler! Tutunacak yeriniz yok, geri dönün" demişti. İçlerinden bir topluluk da Peygamberden: "Evlerimiz düşmana açıktır" diyerek izin istemişlerdi. Oysa evleri açık değildi sadece kaçmak istiyorlardı.
ELMALILI HAMDI YAZIR
13. O vakit bunlardan bir grup: "Ey Medine halkı! Sizin için duracak yer yok, hemen dönün." diyorlardı. Yine onlardan bir kısmı da Peygamberden izin istiyor, evlerimiz gerçekten (düşmana) açıktır." diyorlardı, halbuki açık değildi, sadece kaçmak istiyorlardı.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
13. Ve hani onların bir bölüğü, ey Yesribliler demişti, burada durmanıza imkan yok, dönün artık ve bir bölüğü de Peygamberden, evlerimiz açık, sağlam değil diye izin istemişti, halbuki evleri açık değildi ve sağlamdı, onlar, ancak kaçmayı diliyorlardı.
ALİ BULAÇ
13. Onlardan bir grup da hani şöyle demişti: "Ey Yesrib (Medine) halkı, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde dönün." Onlardan bir topluluk da: "Gerçekten evlerimiz açıktır" diye Peygamberden izin istiyordu; oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Onlar yalnızca kaçmak istiyorlardı.
SÜLEYMAN ATEŞ
13. Onlardan bir grup da demişti ki: "Ey Yesrib (Medine) halkı, artık size duracak yer yok, (haydi durmayın, evlerinize) dönün (Yahut: Artık bu dinde durmanız doğru değil, dönün)". Onlardan bir topluluk da. "Evlerimiz (sağlam değil), açıktır" diyerek peygamberden izin istiyordu. Oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Sadece kaçmak istiyorlardı.
GÜLTEKİN ONAN
13. Onlardan bir grup da hani şöyle demişti: "Ey Yesrib (Medine) ehli, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde dönün." Onlardan bir topluluk da: "Gerçekten evlerimiz açıktır" diye Peygamberden izin istiyordu; oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Onlar yalnızca kaçmak istiyorlardı.
SUAT YILDIRIM
13. Bir kısmı: “Ey Yesribliler! Burada düşmana karşı koyamazsınız, mevzilerinizi bırakıp evlerinize dönünüz!” diyordu.Onlardan bir başka bölük: “Evlerimiz korunmasız!” diyerek Peygamberden izin istiyorlardı. Halbuki gerçekte evleri tehlikeye mâruz değildi, onlar sadece savaştan kaçmak istiyorlardı.