KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَمَا ve mā ve değillerdi  
كَانَ kāne ك و ن
الْمُؤْمِنُونَ l-muminūne inananlar ا م ن
لِيَنْفِرُوا liyenfirū sefere çıkacak ن ف ر
كَافَّةً kāffeten hepsi toptan ك ف ف
فَلَوْلَا felevlā gerekmez mi?  
نَفَرَ nefera geri kalmaları ن ف ر
مِنْ min  
كُلِّ kulli her ك ل ل
فِرْقَةٍ firḳatin kabileden ف ر ق
مِنْهُمْ minhum içlerinden  
طَائِفَةٌ Tāifetun bir cemaatin ط و ف
لِيَتَفَقَّهُوا liyetefeḳḳahū iyice öğrenmek için ف ق ه
فِي  
الدِّينِ d-dīni dini د ي ن
وَلِيُنْذِرُوا veliyunƶirū ve uyarmaları için ن ذ ر
قَوْمَهُمْ ḳavmehum kavimlerine ق و م
إِذَا iƶā zaman  
رَجَعُوا raceǔ dönüp geldikleri ر ج ع
إِلَيْهِمْ ileyhim onlara  
لَعَلَّهُمْ leǎllehum belki  
يَحْذَرُونَ yeHƶerūne sakınırlar diye ح ذ ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
122. vemâ kâne-lmü'minûne liyenfirû kâffeh. felevlâ nefera min külli firḳatim minhüm ṭâifetül liyetefeḳḳahû fi-ddîni veliyünẕirû ḳavmehüm iẕâ race`û ileyhim le`allehüm yaḥẕerûn.
DİYANET VAKFI
122. Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminde bir gurup dinde (dini ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar.
DİYANET İŞLERİ
122. İnananlar toptan savaşa çıkmamalıdır. Her topluluktan bir taifenin dini iyi öğrenmek ve milletlerini geri döndüklerinde uyarmak üzere geri kalmaları gerekli olmaz mı? Ki böylece belki yanlış hareketlerden çekinirler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
122. Bununla beraber müminlerin hepsinin birden topyekün savaşa katılmaları uygun değildir. Her kabileden bir kısım insanlar da din ilimlerinde derinleşmeli ve kabileleri savaştan dönüp gelince onları uyarmalıdır ki, böylece Allah'ın azabından sakınırlar.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
122. İnananların hepsinin savaşa gitmesi lazım değil; bir kısmı savaşa gitmeli, bir topluluk da çekinmelerini sağlamak için kavimleri savaştan dönüp gelerek onlarla buluşunca onları korkutmak için dini hükümleri iyice öğrenmeye çalışmalıdır.
ALİ BULAÇ
122. Mü'minlerin tümünün öne fırlayıp çıkmaları gerekmez. Öyleyse onlardan her bir topluluktan bir grup, çıktığında (bir grup da), dinde derin bir kavrayış edinmek (tafakkuhta bulunmak) ve kavimleri kendilerine geri döndüğünde onları uyarmak için (geride kalabilir). Umulur ki onlar da kaçınıp-sakınırlar.
SÜLEYMAN ATEŞ
122. İnsanların hepsi toptan sefere çıkacak değillerdi. Ama her kabileden bir cemaatin dini iyice öğrenmeleri ve dönüp kavimlerine geldiklerinde, sakınmaları umuduyla onları uyarmaları için sefere çıkmaları gerekmez miydi?
GÜLTEKİN ONAN
122. İnançlıların tümünün öne fırlayıp çıkmaları gerekmez. Öyleyse onlardan her bir topluluktan bir grup, çıktığında (bir grup da), dinde kavrayış (tefekkahu) (edinmek) ve kavimleri kendilerine geri döndüğünde onları uyarmak için (geride kalabilir). Umulur ki onlar da kaçınıp-sakınırlar.
SUAT YILDIRIM
122. Bununla beraber müminlerin hepsinin top yekün sefere çıkmaları uygun değildir.Öyleyse her topluluktan büyük kısmı savaşa çıkarken, bir takım da din hususunda sağlam bilgi sahibi olmak, dinî hükümleri öğrenmek için çalışmalı ve savaşa çıkanlar geri döndüklerinde kötülüklerden sakınmaları ümidiyle, onları uyarmalıdır.