KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
ثُمَّ ṧumme sonra  
بَدَّلْنَا beddelnā değiştirip getirdik ب د ل
مَكَانَ mekāne yerine ك و ن
السَّيِّئَةِ s-seyyieti kötülüğü س و ا
الْحَسَنَةَ l-Hasenete iyilik ح س ن
حَتَّىٰ Hattā ta ki  
عَفَوْا ǎfev çoğaldılar ع ف و
وَقَالُوا ve ḳālū ve dediler ق و ل
قَدْ ḳad muhakkak  
مَسَّ messe dokunmuştu م س س
ابَاءَنَا ābāenā atalarımıza ا ب و
الضَّرَّاءُ D-Derrāu darlık ض ر ر
وَالسَّرَّاءُ ve sserrāu ve sevinç س ر ر
فَأَخَذْنَاهُمْ feeḣaƶnāhum biz de onları yakaladık ا خ ذ
بَغْتَةً beğteten ansızın ب غ ت
وَهُمْ vehum ve onlar  
لَا değillerdi  
يَشْعُرُونَ yeş’ǔrūne farkında ش ع ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
95. ŝümme beddelnâ mekâne-sseyyieti-lḥasenete ḥattâ `afev veḳâlû ḳad messe âbâene-ḍḍarrâü vesserrâü feeḫaẕnâhüm bagtetev vehüm lâ yeş`urûn.
DİYANET VAKFI
95. Sonra kötülüğü (darlığı) değiştirip yerine iyilik (bolluk) getirdik. Nihayet çoğaldılar ve: "Atalarımız da böyle sıkıntı ve sevinç yaşamışlardı" dediler. Biz de onları, kendileri farkına varmadan ansızın yakaladık.
DİYANET İŞLERİ
95. Sonra kötülüğün yerine iyiliği koyduk, öyle ki, çoğalıp, "babalarımız da darlığa uğramış, bolluğa kavuşmuşlardı" dediler. Bu yüzden onları haberleri olmadan, ansızın yakalayıverdik.
ELMALILI HAMDI YAZIR
95. Sonra kötülüğü değiştirip yerine iyilik (bolluk) getirdik, nihayet çoğaldılar ve: "Atalarımıza da böyle darlık ve sevinç dokunmuştu." dediler ve hemen onları, hiç farkında olmadıkları bir sırada ansızın yakaladık.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
95. Sonra da kötülük yerine iyilik verdik, çoğaldılar ve atalarımız da malca zarara uğramışlardı, genişliğe kavuşmuşlardı, bu, böyledir dediler de ansızın onları azaba uğrattık, anlamadılar bile.
ALİ BULAÇ
95. Sonra kötülüğün yerini iyilikle değiştirdik, öyle ki onlar, çoğaldılar ve: "Atalarımıza da (bazen) şiddetli sıkıntılar (bazen de) refah ve genişlikler dokunmuştu" dediler. Bunun üzerine, Biz de onları kendileri hiç şuurunda değilken apansız kıskıvrak yakalayıverdik.
SÜLEYMAN ATEŞ
95. Sonra kötülüğü değiştirip yerine iyilik getirdik de (insanlar) çoğaldılar ve: "Atalarımıza da darlık ve sevinç dokunmuştu (onlar da üzüntülü ve sevinçli günler geçirmişlerdi)." dediler (de olaylardan ibret alıp şükretmediler). Biz de onları, hiç farkında olmadıkları bir sırada ansızın yakaladık.
GÜLTEKİN ONAN
95. Sonra kötülüğün yerini iyilikle değiştirdik, öyle ki onlar çoğaldılar ve: "Atalarımıza da (bazen) şiddetli sıkıntılar (bazen de) refah ve genişlikler dokunmuştu" dediler. Bunun üzerine, biz de onları kendileri hiç şuurunda değilken apansız kıskıvrak yakalayıverdik.
SUAT YILDIRIM
95. Sonra o kötü durumları değiştirip güzellikleri yayarız.Zamanla ahali çoğalıp “Vaktiyle atalarımız gâh üzülmüş, gâh sevinmişlerdi.” derler fakat olaylardan ibret alıp şükretmezler.Derken, o bilinçsiz halleriyle, hiç hatırlarından geçmezken, ansızın onları kıskıvrak yakalarız.