KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
سَتَجِدُونَ setecidūne bulacaksınız و ج د
اخَرِينَ āḣarīne başkalarını ا خ ر
يُرِيدُونَ yurīdūne ister ر و د
أَنْ en  
يَأْمَنُوكُمْ ye’menūkum sizden emin olmak ا م ن
وَيَأْمَنُوا ve ye’menū ve emin olmak ا م ن
قَوْمَهُمْ ḳavmehum kendi toplumlarından ق و م
كُلَّ kulle her ne zaman ك ل ل
مَا ne  
رُدُّوا ruddū götürülseler ر د د
إِلَى ilā  
الْفِتْنَةِ l-fitneti fitneye ف ت ن
أُرْكِسُوا urkisū başaşağı atılırlar ر ك س
فِيهَا fīhā fitnenin içine  
فَإِنْ fein eğer  
لَمْ lem  
يَعْتَزِلُوكُمْ yeǎ’tezilūkum sizden uzak durmazlarsa ع ز ل
وَيُلْقُوا ve yulḳū ve istemezlerse ل ق ي
إِلَيْكُمُ ileykumu sizinle  
السَّلَمَ s-seleme barış içinde yaşamak س ل م
وَيَكُفُّوا ve yekuffū saldırıdan çekmezlerse ك ف ف
أَيْدِيَهُمْ eydiyehum ellerini ي د ي
فَخُذُوهُمْ feḣuƶūhum onları yakalayın ا خ ذ
وَاقْتُلُوهُمْ veḳtulūhum ve öldürün ق ت ل
حَيْثُ Hayṧu nerede ح ي ث
ثَقِفْتُمُوهُمْ ṧeḳiftumūhum bulursanız ث ق ف
وَأُولَٰئِكُمْ ve ūlāikum işte öylelerine  
جَعَلْنَا ceǎlnā verdik ج ع ل
لَكُمْ lekum size  
عَلَيْهِمْ ǎleyhim karşı  
سُلْطَانًا sulTānen bir yetki س ل ط
مُبِينًا mubīnen açık ب ي ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
91. setecidûne âḫarîne yürîdûne ey ye'menûküm veye'menû ḳavmehüm. küllemâ ruddû ile-lfitneti ürkisû fîhâ. feil lem ya`tezilûküm veyülḳû ileykümü-sseleme veyeküffû eydiyehüm feḫuẕûhüm vaḳtülûhüm ḥayŝü ŝeḳiftümûhüm. veülâiküm ce`alnâ leküm `aleyhim sülṭânem mübînâ.
DİYANET VAKFI
91. Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar (daldırılırlar). Eğer sizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onları yakalayın, rastladığınız yerde öldürün. İşte onlar üzerine sizin için apaçık yetki verdik.
DİYANET İŞLERİ
91. Diğerlerinin de sizden ve kendi milletlerinden güvende olmayı istediklerini göreceksiniz. Ne var ki fitneciliğe her çağırıldıklarında ona can atarlar; eğer sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler ve sizden el çekmezlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün. İşte onların aleyhlerine size apaçık ferman verdik.
ELMALILI HAMDI YAZIR
91. Diğer birtakım kimseleri de bulacaksınız ki; hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak isterler. Fitne için her davet olunuşlarında onun içine başaşağı dalarlar. Eğer bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
91. Başka bir bölüğünü de şöyle bulacaksınız: Onlar, sizden de emin olmak isterler, kavimlerinden de. Fakat bir fitneye sevk edilince ta içine dalıverirler. Onlar sizi bırakmazlar, sizinle barış halinde yaşamazlar ve sizden el çekmezlerse tutun onları, öldürün onları bulduğunuz yerde ve işte size, onlara karşı apaçık bir kudret ve salahiyet verdik.
ALİ BULAÇ
91. Diğerlerini de sizden ve kendi kavimlerinden güvende olmayı istiyor bulacaksınız. (Ama) Fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı (balıklama) dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barış (şartların)ı size bırakmaz ve ellerini çekmezlerse, artık onları her nerede bulursanız tutun ve onları öldürün. İşte size, onların aleyhinde apaçık olan 'destekleyici bir delil' kıldık.
SÜLEYMAN ATEŞ
91. Başka birtakım insanlar da bulacaksınız ki, hem sizden, hem de kendi toplumlarından emin olmak isterler. Ama ne zaman fitneye götürülseler, fitnenin içine başaşağı atılırlar. Eğer onlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini (saldırıdan) çekmezlerse onları yakalayın ve nerede bulursanız öldürün! İşte öylelerine karşı size açık bir yetki verdik.
GÜLTEKİN ONAN
91. Diğerlerini de hem sizden güvende (yemenüküm) olmayı, hem de kendi kavimlerinden güvende (yemenü) olmayı istiyor bulacaksınız. (Ama) Fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı (balıklama) dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barış (şartların)ı size bırakmaz ve ellerini çekmezlerse, artık onları her nedere bulursanız tutun ve onları öldürün. İşte size, onların aleyhinde apaçık olan 'destekleyici bir delil' kıldık.
SUAT YILDIRIM
91. Bir de öyleleriyle karşılaşacaksınız ki onlar hem sizden, hem de kendi kavimlerinden emin kalmak isterler.Bunlar ne zaman fitneye (şirke veya mü'minlerle savaşmaya) çağırılsalar derhal ona dalarlar. O halde bunlar sizden uzak durmaz, size barış teklif etmezler, ellerini sizden çekmezlerse onları nerede bulursanız yakalayın, öldürün! İşte bunlara karşı size kesin bir izin ve yetki vermişizdir.