KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
أَمْ em yoksa  
يَقُولُونَ yeḳūlūne -mu diyorlar? ق و ل
افْتَرَاهُ fterāhu onu kendisi uydurdu- ف ر ي
قُلْ ḳul de ki ق و ل
إِنِ ini eğer  
افْتَرَيْتُهُ fteraytuhu ben onu uydurmuşsam ف ر ي
فَلَا felā olmaz  
تَمْلِكُونَ temlikūne sizin hiçbir yararınız م ل ك
لِي bana  
مِنَ mine -tan  
اللَّهِ llahi Allah-  
شَيْئًا şey’en bir şeye gelecek cezaya ش ي ا
هُوَ huve O  
أَعْلَمُ eǎ’lemu daha iyi bilir ع ل م
بِمَا bimā şeyleri  
تُفِيضُونَ tufīDūne taşkınlık yaptığınız ف ي ض
فِيهِ fīhi onda  
كَفَىٰ kefā yeter ك ف ي
بِهِ bihi O’nun  
شَهِيدًا şehīden şahid olması ش ه د
بَيْنِي beynī benimle ب ي ن
وَبَيْنَكُمْ ve beynekum sizin aranızda ب ي ن
وَهُوَ ve huve ve O  
الْغَفُورُ l-ğafūru bağışlayandır غ ف ر
الرَّحِيمُ r-raHīmu esirgeyendir ر ح م
TÜRKÇE OKUNUŞ
8. em yeḳûlûne-fterâh. ḳul ini-fteraytühû felâ temlikûne lî mine-llâhi şey'â. hüve a`lemü bimâ tüfîḍûne fîh. kefâ bihî şehîdem beynî vebeyneküm. vehüve-lgafûru-rraḥîm.
DİYANET VAKFI
8. Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek şeyi savmaya gücünüz yetmez. O, sizin Kur'an hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.
DİYANET İŞLERİ
8. Veya, "onu uydurdu" derler. De ki: "Eğer onu uydurdumsa, beni Allah'a karşı hiçbir şekilde savunamazsınız; O, Kuran için yaptığınız taşkınlıkları daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayandır, merhamet edendir."
ELMALILI HAMDI YAZIR
8. Yoksa, "Onu (Muhammed) uydurdu." mu diyorlar? Sen de ki: "Eğer onu ben uydurmuşsam Allah'tan bana gelecek cezayı savmaya sizin gücünüz yetmez. O sizin yaptığınız taşkınlıkları daha iyi bilir. Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. O çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
8. Yoksa bunu, kendisi uyduruyor mu derler? De ki: Ben uyduruyorsam Allah'ın azabından hiçbir şeyi gideremezsiniz benden; o, Kur'an hakkında neler dediğinizi daha iyi bilir; benimle sizin aranızda tanık olarak o yeter ve odur suçları örten, rahim.
ALİ BULAÇ
8. Yoksa: "Kendisi onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben uydurdumsa, bu durumda siz, Allah'tan bana (gelecek) hiçbir şeye malik (engel) olamazsınız. Sizin kendisi (Kur'an) hakkında, ne taşkınlıklar yaptığınızı O daha iyi bilendir. Benimle sizin aranızda şahid olarak O yeter. O, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir."
SÜLEYMAN ATEŞ
8. Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah'tan gelecek cezaya karşı sizin bana hiçbir yararınız olmaz. O, sizin yaptığınız taşkınlığı daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda O'nun şahid olması yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.
GÜLTEKİN ONAN
8. Yoksa: "Kendisi onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben uydurdumsa, bu durumda siz, Tanrı'dan bana (gelecek) hiç bir şeye malik (engel) olamazsınız. Sizin kendisi (Kuran) hakkında ne taşkınlıklar yaptığınızı O daha iyi bilendir. Benimle sizin aranızda şahid olarak O yeter. O, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir."
SUAT YILDIRIM
8. Yoksa, “Kur'ân’ı kendisi uydurdu!” mu diyorlar? De ki: “Eğer ben uydurduysam zaten Allah, çok geçmeden cezamı verir. Siz bana yardım etmek isteseniz bile Allah’ın azabından beni kurtaramazsınız. (Ben cezamı çekmeye hazırım. Siz rahat olun). Demek ki sizin bu kabil laflarınız boş sözlerden, içine daldığınız yaygaradan ibarettirAllah da bunu pek iyi bilmektedir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O, kâfidir. O gafurdur, rahîmdir (affı, merhamet ve ihsanı pek boldur). (72,22-23; 69,44-47; 25,5-6)