KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلُوطًا velūTen ve Lut’a  
اتَيْنَاهُ āteynāhu verdik ا ت ي
حُكْمًا Hukmen hüküm ح ك م
وَعِلْمًا ve ǐlmen ve ilim ع ل م
وَنَجَّيْنَاهُ ve necceynāhu ve onu kurtardık ن ج و
مِنَ mine -ten  
الْقَرْيَةِ l-ḳaryeti bir kent- ق ر ي
الَّتِي lletī ki onlar  
كَانَتْ kānet idiler ك و ن
تَعْمَلُ teǎ’melu işler yapıyor ع م ل
الْخَبَائِثَ l-ḣabāiṧe çirkin خ ب ث
إِنَّهُمْ innehum gerçekten onlar  
كَانُوا kānū idiler ك و ن
قَوْمَ ḳavme bir kavim ق و م
سَوْءٍ sevin kötü س و ا
فَاسِقِينَ fāsiḳīne yoldan çıkan ف س ق
TÜRKÇE OKUNUŞ
74. velûṭan âteynâhü ḥukmev ve`ilmev venecceynâhü mine-lḳaryeti-lletî kânet ta`melü-lḫabâiŝ. innehüm kânû ḳavme sev'in fâsiḳîn.
DİYANET VAKFI
74. Lut'a gelince, ona da hüküm (hakimlik, peygamberlik, hükümdarlık) ve ilim verdik; onu, çirkin işler yapmakta olan memleketten kurtardık. Zira onlar (o memleketin halkı), gerçekten fena işler yapan kötü bir kavimdi.
DİYANET İŞLERİ
74. Lut'a da hüküm ve ilim verdik; onu, çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onlar yoldan çıkmış kötü bir milletti.
ELMALILI HAMDI YAZIR
74. Biz Lût'a da bir hüküm, bir ilim verdik. Onu çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onlar kötü, fasık bir kavimdi.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
74. Ve Lut'a da peygamberlik ve bilgi verdik ve halkı, kötü işlerde bulunan şehirden kurtardık onu; gerçekten de onlar, kötü ve buyruktan çıkmış bir topluluktu.
ALİ BULAÇ
74. Lut'a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık. Şüphesiz onlar, bozulmaya uğrayan kötü bir kavimdi.
SÜLEYMAN ATEŞ
74. Lut'a da hüküm (hükümranlık, peygamberlik, hikmet) ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapan bir kentten kurtardık. Gerçekten onlar yoldan çıkan kötü bir kavim idiler.
GÜLTEKİN ONAN
74. Lut'a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta oların şehirden kurtardık. şüphesiz onlar, bozulmaya-uğrayan fasıklar kavmi olmuşlardı.
SUAT YILDIRIM
74. Lût'a da hüküm ve ilim verdik ve onu iğrenç işler yapan şehir halkından kurtardık ki gerçekten onlar kötü ve itaat dışına çıkmış fâsık bir güruh idiler. Kendisini de şefkat ve himayemize aldık. O gerçekten erdemli kimselerdendi. (29,26; 11,69; 15,57-76)