KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
إِنَّ inne şüphesiz  
الَّذِينَ elleƶīne onlar ki  
امَنُوا āmenū inandılar ا م ن
وَهَاجَرُوا ve hācerū ve hicret ettiler ه ج ر
وَجَاهَدُوا ve cāhedū ve savaştılar ج ه د
بِأَمْوَالِهِمْ biemvālihim mallarıyla م و ل
وَأَنْفُسِهِمْ ve enfusihim ve canlarıyla ن ف س
فِي  
سَبِيلِ sebīli yolunda س ب ل
اللَّهِ llahi Allah  
وَالَّذِينَ velleƶīne ve onlar ki  
اوَوْا āvev barındırdılar ا و ي
وَنَصَرُوا ve neSarū ve yardım ettiler ن ص ر
أُولَٰئِكَ ulāike işte onlar  
بَعْضُهُمْ beǎ’Duhum bir kısmı ب ع ض
أَوْلِيَاءُ evliyāu velisidir و ل ي
بَعْضٍ beǎ’Din bir kısmının ب ع ض
وَالَّذِينَ velleƶīne ve kimseler  
امَنُوا āmenū inananlar ا م ن
وَلَمْ velem ve  
يُهَاجِرُوا yuhācirū hicret etmeyenler ه ج ر
مَا yoktur  
لَكُمْ lekum size  
مِنْ min -nden  
وَلَايَتِهِمْ velāyetihim onların velayeti- و ل ي
مِنْ min  
شَيْءٍ şeyin bir şey ش ي ا
حَتَّىٰ Hattā kadar  
يُهَاجِرُوا yuhācirū onlar hicret edinceye ه ج ر
وَإِنِ ve ini fakat  
اسْتَنْصَرُوكُمْ stenSarūkum yardım isterlerse ن ص ر
فِي  
الدِّينِ d-dīni dinde د ي ن
فَعَلَيْكُمُ feǎleykumu sizin üzerinize borçtur  
النَّصْرُ n-neSru yardım etmeniz ن ص ر
إِلَّا illā yalnız olmaz  
عَلَىٰ ǎlā karşı  
قَوْمٍ ḳavmin bir topluma ق و م
بَيْنَكُمْ beynekum aranızda ب ي ن
وَبَيْنَهُمْ ve beynehum ve aralarında ب ي ن
مِيثَاقٌ mīṧāḳun andlaşma bulunan و ث ق
وَاللَّهُ vallahu Allah  
بِمَا bimā  
تَعْمَلُونَ teǎ’melūne yaptıklarınızı ع م ل
بَصِيرٌ beSīrun görmektedir ب ص ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
72. inne-lleẕîne âmenû vehâcerû vecâhedû biemvâlihim veenfüsihim fî sebîli-llâhi velleẕîne evev veneṣarû ülâike ba`ḍuhüm evliyâü ba`ḍ. velleẕîne âmenû velem yühâcirû mâ leküm miv velâyetihim min şey'in ḥattâ yühâcirû. veini-stenṣarûküm fi-ddîni fe`aleykümü-nnaṣru illâ `alâ ḳavmim beyneküm vebeynehüm mîŝâḳun. vellâhü bimâ ta`melûne beṣîr.
DİYANET VAKFI
72. İman edip de hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp yardım edenler var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar size onların mirasından hiçbir pay yoktur. Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan bir kavim aleyhine olmaksızın (o müslümanlara) yardım etmek üzerinize borçtur. Allah yapacaklarınızı hakkıyla görmektedir.
DİYANET İŞLERİ
72. Doğrusu inanıp hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihat edenler ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte bunlar birbirinin dostudurlar. İnanıp hicret etmeyenlerle, hicret edene kadar sizin dostluğunuz yoktur. Fakat din uğrunda yardım isterlerse, aranızda anlaşma olmayan topluluktan başkasına karşı onlara yardım etmeniz gerekir. Allah işlediklerinizi görür.
ELMALILI HAMDI YAZIR
72. Gerçekten de iman edip hicret eden, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad veren, onları barındırıp yardım edenler, işte bunlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İman ettiği halde henüz hicret etmemiş olanlar, hicret edinceye kadar onlar üzerinde herhangi bir velayet hakkınız yoktur. Bununla beraber dinde sizden yardım isterlerse, sizinle arasında antlaşma bulunanlar aleyhine bir durum olmadıkça, onlara yardım etmeniz de üzerinize borçtur. Allah bütün yaptıklarınızı görüp duruyor.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
72. İnanıp yurtlarından göçenler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaşanlar, bunları yeryurt sahibi edip barındıranlar ve yardımda bulunanlarsa işte bunlar, mirasta birbirlerinin velileridir. İnandıkları halde yurtlarından göçmeyenlere gelince, göçünceye dek onların miraslarında bir hakkınız yoktur. Dine ait bir hususta sizden yardım isterlerse, aranızda bir ahit bulunan topluluğa karşı olmamak şartıyla onlara yardım etmeniz gerektir ve Allah, ne yaparsanız hepsini de görür.
ALİ BULAÇ
72. Gerçek şu ki, iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte birbirlerinin velisi olanlar bunlardır. İman edip hicret etmeyenler, onlar hicret edinceye kadar, sizin onlara hiçbir şeyle velayetiniz yoktur. Ama din konusunda sizden yardım isterlerse, yardım üzerinizde bir yükümlülüktür. Ancak, sizlerle onlar arasında anlaşma bulunan bir topluluğun aleyhinde değil. Allah, yaptıklarınızı görendir.
SÜLEYMAN ATEŞ
72. Onlar ki inandılar, hicret ettiler, Allah yolunda mallariyle, canlariyle savaştılar ve onlar ki (yurtlarına göçenleri) barındırdılar ve yardım ettiler; işte onlar, birbirlerinin velisi(dostu, koruyucusu)durlar. İnanıp da hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar, onların velayetinden size bir şey yoktur (onları korumakla yükümlü değilsiniz). Fakat dinde yardım isterlerse (onlara) yardım etmeniz gerekir. Yalnız, aranızda andlaşma bulunan bir topluma karşı (yardım etmeniz) olmaz. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.
GÜLTEKİN ONAN
72. Gerçek şu ki, inananlar, hicret edenler ve Tanrı yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte birbirlerinin velisi olanlar bunlardır. İnanıp hicret etmeyenler, onlar hicret edinceye kadar, sizin onlara hiç bir şeyle velayetiniz yoktur. Ama din konusunda sizden yardım isterlerse, yardım üzerinizde bir yükümlülüktür. Ancak, sizlerle onlar arasında anlaşma bulunan bir topluluğun aleyhinde değil. Tanrı, yaptıklarınızı görendir.
SUAT YILDIRIM
72. İman edip Allah yolunda hicret edenler, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenlerle onları barındıran ve onlara yardım eden Ensar var ya, işte bunlar birbirlerinin velileridir (malda da birbirlerinin vârisidirler).İman edip de hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret etmedikçe, sizin için mirasda onlara hiçbir velayet yoktur.Bununla beraber eğer din hususunda sizden yardım isterlerse sizinle aralarında sözleşme bulunan bir topluluk aleyhine olmamak şartıyla, onlara yardım etmeniz gerekir. Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir. (9,100-117; 59,8-9)