KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
إِنَّمَا innemā şüphesiz  
الْمُؤْمِنُونَ l-muminūne mü’minler ا م ن
الَّذِينَ elleƶīne  
امَنُوا āmenū inanırlar ا م ن
بِاللَّهِ billahi Allah’a  
وَرَسُولِهِ ve rasūlihi ve Elçisine ر س ل
وَإِذَا ve iƶā ve ne zaman ki  
كَانُوا kānū olurlar ك و ن
مَعَهُ meǎhu onunla beraber  
عَلَىٰ ǎlā için  
أَمْرٍ emrin bir iş ا م ر
جَامِعٍ cāmiǐn toplumsal ج م ع
لَمْ lem  
يَذْهَبُوا yeƶhebū gitmezler ذ ه ب
حَتَّىٰ Hattā kadar  
يَسْتَأْذِنُوهُ yeste’ƶinūhu ondan izin alıncaya ا ذ ن
إِنَّ inne şüphesiz  
الَّذِينَ elleƶīne  
يَسْتَأْذِنُونَكَ yeste’ƶinūneke senden izin alanlar ا ذ ن
أُولَٰئِكَ ulāike işte onlardır  
الَّذِينَ elleƶīne  
يُؤْمِنُونَ yuminūne inananlar ا م ن
بِاللَّهِ billahi Allah’a  
وَرَسُولِهِ ve rasūlihi ve Elçisine ر س ل
فَإِذَا feiƶā zaman  
اسْتَأْذَنُوكَ ste’ƶenūke senden izin istedikleri ا ذ ن
لِبَعْضِ libeǎ’Di bazı ب ع ض
شَأْنِهِمْ şe’nihim işleri için ش ا ن
فَأْذَنْ fe’ƶen izin ver ا ذ ن
لِمَنْ limen kimseye  
شِئْتَ şi’te dilediğin ش ي ا
مِنْهُمْ minhum onlardan  
وَاسْتَغْفِرْ vesteğfir ve mağfiret dile غ ف ر
لَهُمُ lehumu onlar için  
اللَّهَ llahe Allah’tan  
إِنَّ inne şüphesiz  
اللَّهَ llahe Allah  
غَفُورٌ ğafūrun çok bağışlayandır غ ف ر
رَحِيمٌ raHīmun çok esirgeyendir ر ح م
TÜRKÇE OKUNUŞ
62. inneme-lmü'minûne-lleẕîne âmenû billâhi verasûlihî veiẕâ kânû me`ahû `alâ emrin câmi`il lem yeẕhebû ḥattâ yeste'ẕinûh. inne-lleẕîne yeste'ẕinûneke ülâike-lleẕîne yü'minûne billâhi verasûlih. feiẕe-ste'ẕenûke liba`ḍi şe'nihim fe'ẕel limen şi'te minhüm vestagfir lehümü-llâh. inne-llâhe gafûrur raḥîm.
DİYANET VAKFI
62. Müminler, ancak Allah'a ve Resulüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resulüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resulüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.
DİYANET İŞLERİ
62. Doğrusu Allah'a ve Peygamberine inanan Müminler, Peygamberle beraber bir işe karar vermek için toplandıklarında, ondan izin almaksızın gitmezler. Senden izin isteyenler, işte onlar, Allah'a ve Peygamberine inananlardır. Bazı işleri için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver, Allah'tan, onların bağışlanmalarını dile. Allah şüphesiz bağışlar, merhamet eder.
ELMALILI HAMDI YAZIR
62. Müminler ancak, Allah'a ve Resülüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar o Peygamber ile birlikte sosyal bir işle meşgul iken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resulüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resulüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan bağış dile; çünkü Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
62. İnananlar, ancak Allah'a ve Peygamberine inanırlar ve onunla beraber, topluluğu icab ettiren bir işte bulunurlarsa izin almadan bırakıp gitmezler. Şüphe yok ki senden izin isteyenlerdir Allah'a ve Resulüne inananlar. Bazı işlerini görmek için izin istediler mi senden, sen de onlardan dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan yarlıganma dile; şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahimdir.
ALİ BULAÇ
62. Mü'minler o kimselerdir ki, Allah'a ve Resûlü’ne iman edenler, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir iş üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp-gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Allah'a ve elçisine iman edenlerdir. Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, dilediklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
SÜLEYMAN ATEŞ
62. Mü'minler o kimselerdir ki Allah'a ve Elçisine (gönülden) inanmışlardır. Toplumsal bir iş için Allah'ın Elçisi ile beraber bulundukları zaman ondan izin almadan gitmezler. (Ey Muhammed), Senden izin alanlar, işte Allah'a ve Elçisine inananlar onlardır. Bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
GÜLTEKİN ONAN
62. İnançlılar o kimselerdir ki, Tanrı'ya ve elçisine inananlar, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir buyruk üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp-gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Tanrı'ya ve elçisine inananlardır. Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, dilediklerine izin ver ve onlar için Tanrı'dan bağışlanma dile. Şüphesiz Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.
SUAT YILDIRIM
62. Gerçek müminler ancak öyle kimselerdir ki Allah'a ve Resulüne bütün kalpleriyle iman etmiş olup, bütün toplumu ilgilendiren meseleleri görüşmek üzere onun yanında bulundukları vakit ondan izin almadıkça ayrılıp gitmezler.Senden izin isteyenler hakikaten Allah’a ve Resulüne gerçekten iman edenlerdir. Öyle ise bazı işleri için senden izin istedikleri zaman, sen de onlardan dilediğin kimselere izin ver ve onlar için Allah’tan af dile. Muhakkak ki Allah gafurdur, rahîmdir.