KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
سَوَاءٌ sevāun eşittir س و ي
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onlara  
أَسْتَغْفَرْتَ esteğferte mağfiret dilesen de غ ف ر
لَهُمْ lehum onlar için  
أَمْ em ya da  
لَمْ lem  
تَسْتَغْفِرْ testeğfir mağfiret dilemesen de غ ف ر
لَهُمْ lehum onlar için  
لَنْ len asla  
يَغْفِرَ yeğfira bağışlamayacaktır غ ف ر
اللَّهُ llahu Allah  
لَهُمْ lehum onları  
إِنَّ inne çünkü  
اللَّهَ llahe Allah  
لَا  
يَهْدِي yehdī yola iletmez ه د ي
الْقَوْمَ l-ḳavme topluluğu ق و م
الْفَاسِقِينَ l-fāsiḳīne yoldan çıkan ف س ق
TÜRKÇE OKUNUŞ
6. sevâün `aleyhim estagferte lehüm em lem testagfir lehüm. ley yagfira-llâhü lehüm. inne-llâhe lâ yehdi-lḳavme-lfâsiḳîn.
DİYANET VAKFI
6. Onlara mağfiret dilesen de, dilemesen de birdir. Allah onları kesinlikle bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, yoldan çıkmış topluluğu doğru yola iletmez.
DİYANET İŞLERİ
6. Onlar için, bağışlanma dilesen de dilemesen de birdir; Allah onları bağışlamayacaktır. Doğrusu Allah, yoldan çıkmış milleti doğru yola eriştirmez.
ELMALILI HAMDI YAZIR
6. Onlara mağfiret dilesen de, dilemesen de onlar için birdir. Allah onları bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, yoldan çıkmış bir toplumu yola iletmez.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
6. Birdir onlara, yarlıganmalarını dilesen de, yahut dilemesen de; Allah kesin olarak yarlıgamaz onları; şüphe yok ki Allah, buyruktan çıkmış topluluğu doğru yola sevketmez.
ALİ BULAÇ
6. Senin onlar adına mağfiret dilemen ile mağfiret dilememen onlar için birdir. Allah, onlara kesin olarak mağfiret etmeyecektir. Şüphesiz Allah, fasık bir kavme hidayet vermez.
SÜLEYMAN ATEŞ
6. Onlar için mağfiret dilesen de, mağfiret dilemesen de onlar için birdir. Allah onları bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, yoldan çıkan topluluğu yola iletmez.
GÜLTEKİN ONAN
6. Senin onlar adına mağfiret dilemen ile mağfiret dilememen onlar için birdir. Tanrı, onlara kesin olarak mağfiret etmeyecektir. Şüphesiz Tanrı fasıklar kavmine hidayet vermez.
SUAT YILDIRIM
6. Ha mağfiret diledin, ha dilemedin, onlara göre birdir. Allah onları asla affetmeyecektir. Çünkü Allah, fâsıklığı tabiat haline getirenleri hidâyet etmez, emellerine ulaştırmaz. (9,80)