TÜRKÇE OKUNUŞ |
58. velemmâ câe emrunâ necceynâ hûdev velleẕîne âmenû me`ahû biraḥmetim minnâ. venecceynâhüm min `aẕâbin galîż.
|
|
DİYANET VAKFI |
58. Emrimiz gelince, Hud'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
58. Buyruğumuz gelince, Hud'u ve beraberindeki inananları, rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azabdan koruduk.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
58. Ne zaman ki emrimiz geldi, Hud'u ve beraberindeki iman edenleri, tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık, ayrıca onları çok ağır bir azaptan da kurtardık.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
58. Emrimiz gelince Hud'u ve onunla beraber bulunan inanmış kişileri, bizden bir rahmet olarak kurtardık ve onlara ağır bir azaptan necat verdik.
|
|
ALİ BULAÇ |
58. Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud'u ve O’nunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli-ağır bir azaptan kurtardık.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
58. Emrimiz gelince Hud'u ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir rahmetle kurtardık; onları katı bir azabdan kurtardık.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
58. Buyruğumuz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud'u ve O'nunla birtikte inananları kurtardık. Onları şiddetli / ağır bir azabtan kurtardık.
|
|
SUAT YILDIRIM |
58. Azaba dair emrimiz gelince Hûd ve beraberinde olan müminleri, tarafımızdan bir rahmet eseri olarak kurtardık, onları pek ağır bir azaptan selâmete çıkardık.
|
|