KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَوْ velev ve şayet  
أَنَّ enne şüphesiz  
لِكُلِّ likulli her ك ل ل
نَفْسٍ nefsin nefis ن ف س
ظَلَمَتْ Zalemet zulmeden ظ ل م
مَا ne varsa  
فِي  
الْأَرْضِ l-erDi yeryüzünde ا ر ض
لَافْتَدَتْ lāftedet fidye olarak verirdi ف د ي
بِهِ bihi onu  
وَأَسَرُّوا ve eserrū ve açığa vururlar س ر ر
النَّدَامَةَ n-nedāmete pişmanlıklarını ن د م
لَمَّا lemmā zaman  
رَأَوُا raevu gördükleri ر ا ي
الْعَذَابَ l-ǎƶābe azabı ع ذ ب
وَقُضِيَ veḳuDiye ve hüküm verilir ق ض ي
بَيْنَهُمْ beynehum aralarında ب ي ن
بِالْقِسْطِ bil-ḳisTi adaletle ق س ط
وَهُمْ ve hum ve onlar  
لَا  
يُظْلَمُونَ yuZlemūne haksızlığa uğratılmazlar ظ ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
54. velev enne likülli nefsin żalemet mâ fi-l'arḍi leftedet bih. veeserrü-nnedâmete lemmâ raevu-l`aẕâb. veḳuḍiye beynehüm bilḳisṭi vehüm lâ yużlemûn.
DİYANET VAKFI
54. (O zaman) zulmeden herkes yeryüzündeki bütün servete sahip olsa (azaptan kurtulmak için) elbette onu feda eder. Ve azabı gördükleri zaman için için yanarlar. Aralarında adaletle hükmolunur ve onlara zulmedilmez.
DİYANET İŞLERİ
54. Haksızlık etmiş olan her kişi, yeryüzünde olan her şeye sahip olsa, onu azabın fidyesi olarak verirdi. Azabı görünce pişmanlık gösterdiler. Haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmolunmuştur.
ELMALILI HAMDI YAZIR
54. Zulüm yapmış olan herkes, azabı görünce yeryüzündeki her şeyin sahibi olsa da, (o azaptan kurtulmak için) hepsini feda ederdi. Ve içten içe pişmanlık duyardı. Fakat aralarında adaletle hüküm verilir ve hiçbirine zulüm yapılmaz.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
54. Zulmeden kişi, yeryüzünde ne varsa hepsine sahip olsaydı kurtulmak için hepsini de bağışlardı. Azabı görünce nadim olurlar ve aralarında adaletle hükmedilir. Zulüm görmez onlar.
ALİ BULAÇ
54. Zulmeden her nefis, yeryüzündekilerin tümüne sahip olsa bunu (azaba karşılık) mutlaka fidye olarak verirdi. Onlar azabı görünce pişmanlıklarını gizlerler, oysa onlar haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmedilmiştir.
SÜLEYMAN ATEŞ
54. (O zaman), kendisine zulmeden her kişi, yeryüzünde ne varsa hepsi kendisinin olsaydı (azabdan kurtulmak için) onu fidye verirdi. Azabı gördükleri zaman, içlerinde pişmanlık duyarlar, aralarında adaletle hükmedilir, asla haksızlığa uğratılmazlar.
GÜLTEKİN ONAN
54. Zulmeden her nefis, yeryüzündekilerin tümüne sahip olsa bunu (azaba karşılık) mutlaka fidye olarak verirdi. Onlar azabı görünce pişmanlıklarını gizlerler, oysa onlar haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmedilmiştir.
SUAT YILDIRIM
54. Kendi nefsine zulmeden her kişi, dünyadaki bütün şeylere malik olsaydı bile, cezadan kurtulmak için hepsini fidye olarak verirdi. Onlar cezaları olan azabı görünce içten içe duydukları pişmanlığı açığa vururlar.Ne çare ki, kendilerine asla haksızlık edilmeksizin, aralarında adaletle hüküm verilmiştir.