KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَكَذَٰلِكَ ve keƶālike böylece  
فَتَنَّا fetennā biz denedik ف ت ن
بَعْضَهُمْ beǎ’Dehum onların kimini ب ع ض
بِبَعْضٍ bibeǎ’Din kimi ile ب ع ض
لِيَقُولُوا liyeḳūlū demeleri için ق و ل
أَهَٰؤُلَاءِ ehāulāi şunlara mı?  
مَنَّ menne lutfu layık gördü م ن ن
اللَّهُ llahu Allah  
عَلَيْهِمْ ǎleyhim kendilerine  
مِنْ min -dan  
بَيْنِنَا beyninā aramız- ب ي ن
أَلَيْسَ eleyse değil midir? ل ي س
اللَّهُ llahu Allah  
بِأَعْلَمَ bieǎ’leme daha iyi bilen ع ل م
بِالشَّاكِرِينَ biş-şākirīne şükredenleri ش ك ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
53. vekeẕâlike fetennâ ba`ḍahüm biba`ḍil liyeḳûlû ehâülâi menne-llâhü `aleyhim mim beyninâ. eleyse-llâhü bia`leme bişşâkirîn.
DİYANET VAKFI
53. "Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!" demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?
DİYANET İŞLERİ
53. Böylece, "Aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?" demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir?
ELMALILI HAMDI YAZIR
53. Biz onlardan kimini kimi ile, "Allah aramızdan bunlara mı lutfunu layık gördü" desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
53. Ve biz, Allah'ın, aramızdan seçip lütfettiği bunlar mı demeleri için halkın bir kısmını, bir kısmıyla sınarız. Allah, şükredenleri daha iyi bilmez mi?
ALİ BULAÇ
53. Böylece: "Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
SÜLEYMAN ATEŞ
53. Böylece biz onların kimini kimi ile denedik ki: "Allah, aramızdan şunlara mı lutfu layık gördü?" desinler. Allah, şükredenleri daha iyi bilmez mi?
GÜLTEKİN ONAN
53. Böylece: "Tanrı içimizden bunlara mı lütufta bulundu?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Tanrı şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
SUAT YILDIRIM
53. Biz onlardan kimini kimi ile, neticede “Allah bula bula aramızdan bunları mı lütfuna lâyık gördü?” desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah kimin şükrettiğini, kimin lütfuna daha lâyık olduğunu bilmez olur mu? (11,27; 46,11; 19,73)