KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَكَذَٰلِكَ ve keƶālike işte böyle  
أَوْحَيْنَا evHaynā vahyettik و ح ي
إِلَيْكَ ileyke sana  
رُوحًا rūHen bir ruh ر و ح
مِنْ min -den  
أَمْرِنَا emrinā emrimiz- ا م ر
مَا  
كُنْتَ kunte sen değildin ك و ن
تَدْرِي tedrī biliyor د ر ي
مَا nedir  
الْكِتَابُ l-kitābu Kitap ك ت ب
وَلَا ve lā ve nedir  
الْإِيمَانُ l-īmānu iman ا م ن
وَلَٰكِنْ velākin fakat  
جَعَلْنَاهُ ceǎlnāhu biz onu yaptık ج ع ل
نُورًا nūran bir nur ن و ر
نَهْدِي nehdī doğru yola ilettiğimiz ه د ي
بِهِ bihi onunla  
مَنْ men kimseyi  
نَشَاءُ neşāu dilediğimiz ش ي ا
مِنْ min -dan  
عِبَادِنَا ǐbādinā kullarımız- ع ب د
وَإِنَّكَ ve inneke şüphesiz sen  
لَتَهْدِي letehdī götürüyorsun ه د ي
إِلَىٰ ilā  
صِرَاطٍ SirāTin yola ص ر ط
مُسْتَقِيمٍ musteḳīmin doğru ق و م
TÜRKÇE OKUNUŞ
52. vekeẕâlike evḥaynâ ileyke rûḥam min emrinâ. mâ künte tedrî me-lkitâbü vele-l'îmânü velâkin ce`alnâhü nûran nehdî bihî men neşâü min `ibâdinâ. veinneke letehdî ilâ ṣirâṭim müsteḳîm.
DİYANET VAKFI
52. İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.
DİYANET İŞLERİ
52. İşte sana da buyruğumuzla Cebrail'i gönderdik; sen Kitap nedir, iman nedir önceleri bilmezdin, fakat Biz onu, kullarımızdan dilediğimizi onunla doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz sen de insanlara, göklerde ve yerde ne varsa kendisininolan Allah'ın yolunu, doğru yolu göstermektesin. İyi bilin ki işler sonunda Allah'a döner.
ELMALILI HAMDI YAZIR
52. İşte biz böylece sana da emrimizden Kur'ân'ı vahyettik. Yoksa sen kitap nedir? İman nedir? bilmiyordun. Fakat biz onu bir nur kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola iletiyoruz. Şüphesiz ki sen de insanları doğru bir yola götürüyorsun.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
52. Ve işte biz, emrimizle sana böylece Ruh'u gönderdik de vahyettik; ne kitap nedir, bilirdin, ne de iman ve fakat onu, kullarımızdan dilediğimizi doğru yola sevk eden bir nur olarak yarattık ve şüphe yok ki sen de elbette doğru yola sevk edersin.
ALİ BULAÇ
52. Böylece sana emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmiyordun. Ancak Biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz. Şüphesiz sen, dosdoğru olan bir yola yöneltip-iletiyorsun.
SÜLEYMAN ATEŞ
52. İşte sana da böyle emrimizden bir ruh (gönüllere can veren bir söz) vahyettik. Sen Kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, doğru yola ilettiğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz sen, doğru yola götürüyorsun:
GÜLTEKİN ONAN
52. Böylece sana buyruğumuzdan bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, inanç nedir bilmiyordun. Ancak biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz. Şüphesiz sen, dosdoğru olan bir yola yöneltip-iletiyorsun.
SUAT YILDIRIM
52. İşte böylece sana da emrimizden bir rûh vahyettik. Halbuki sen daha önce kitap nedir, iman nedir bilmezdin.Lâkin Biz onu, kullarımızdan dilediklerimize doğru yolu gösteren bir nûr kıldık.Sen gerçekten insanlara doğru yolu gösterirsin. (41,44; 4,174)