KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
قَالَ ḳāle dedi ق و ل
مَا neydi?  
خَطْبُكُنَّ ḣaTbukunne durumunuz خ ط ب
إِذْ zaman  
رَاوَدْتُنَّ rāvedtunne murad almak istediğiniz ر و د
يُوسُفَ yūsufe Yusuf’un  
عَنْ ǎn  
نَفْسِهِ nefsihi nefsinden ن ف س
قُلْنَ ḳulne dediler ki ق و ل
حَاشَ Hāşe haşa ح و ش
لِلَّهِ lillahi Allah için  
مَا  
عَلِمْنَا ǎlimnā biz bilmiyoruz ع ل م
عَلَيْهِ ǎleyhi onun  
مِنْ min hiçbir  
سُوءٍ sūin kötülüğünü س و ا
قَالَتِ ḳāleti dedi ق و ل
امْرَأَتُ mraetu karısı da م ر ا
الْعَزِيزِ l-ǎzīzi Aziz’in ع ز ز
الْانَ l-āne işte şimdi  
حَصْحَصَ HaSHaSa yerini buldu ح ص ح ص
الْحَقُّ l-Haḳḳu hak ح ق ق
أَنَا enā ben  
رَاوَدْتُهُ rāvedtuhu murad almak istemiştim ر و د
عَنْ ǎn  
نَفْسِهِ nefsihi onun nefsinden ن ف س
وَإِنَّهُ ve innehu şüphesiz o  
لَمِنَ lemine  
الصَّادِقِينَ S-Sādiḳīne doğrulardandır ص د ق
TÜRKÇE OKUNUŞ
51. ḳâle mâ ḫaṭbükünne iẕ râvettünne yûsüfe `an nefsih. ḳulne ḥâşe lillâhi mâ `alimnâ `aleyhi min sû'. ḳâleti-mraetü-l`azîzi-l'âne ḥaṣḥaṣa-lḥaḳḳ. ene râvettühû `an nefsihî veinnehû lemine-ṣṣâdiḳîn.
DİYANET VAKFI
51. (Kral kadınlara) dedi ki: Yusufun nefsinden murat almak istediğiniz zaman durumunuz neydi? Kadınlar, Haşa! Allah için, biz ondan hiçbir kötülük görmedik, dediler. Azizin karısı da dedi ki: "Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben onun nefsinden murat almak istemiştim. Şüphesiz ki o doğru söyleyenlerdendir."
DİYANET İŞLERİ
51. Hükümdar kadınlara: "Yusuf'un olmak istediğiniz zaman durumunuz neydi?" dedi. Kadınlar, "Haşa! Onun bir fenalığını görmedik" dediler. Vezirin karısı: "Şimdi gerçek ortaya çıktı; onun olmak isteyen bendim; doğrusu Yusuf doğrulardandır" dedi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
51. Hükümdar, o kadınlara "Derdiniz neydi ki, o vakit Yusuf'un nefsinden murad almaya kalktınız?" dedi. Onlar "Hâşâ, Allah için, biz onun aleyhinde hiçbir fenalık bilmiyoruz" dediler. Aziz'in, karısı da: "Şimdi hak ve hakikat olduğu gibi ortaya çıktı. Aslında onun nefsinden ben murad almak istedim. O ise şeksiz şüphesiz doğrulardandır" dedi.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
51. Padişah, o kadınlara, Yusuf'tan murat almak istediğiniz zaman ne haldeydiniz dedi. Allah için dediler, onun bir kötülüğünü görmedik, bilmedik. Azizin karısı da şimdi işte dedi, hak çıktı meydana, ondan murat almak isteyen bendim ancak ve o, hiç şüphe yok ki gerçeklerdendi.
ALİ BULAÇ
51. (Hükümdar topladığı o kadınlara:) "Yusuf'un nefsinden murad almak istediğinizde sizin durumunuz neydi?" dedi. Onlar: "Allah için, haşa" dediler. "Biz ondan hiçbir kötülük görmedik." Aziz (Vezir)in de karısı dedi ki: "İşte şu anda gerçek orta yere çıktı; onun nefsinden ben murad almak istemiştim. O ise gerçekten doğruyu söyleyenlerdendir."
SÜLEYMAN ATEŞ
51. (Kral, kadınlara): "Yusuf'un nefsinden murad almak istediğiniz zaman durumunuz neydi?" dedi. Dediler ki: "Haşa, Allah için (doğru söylemek lazım), biz onda hiçbir kötülük görmedik!" Aziz'in karısı da: "İşte şimdi hak yerini buldu, ben onun nefsinden murad almak istemiştim. O tamamen doğrulardandır!" dedi.
GÜLTEKİN ONAN
51. (Hükümdar topladığı o kadınlara:) "Yusuf'un nefsinden murad almak istediğinizde sizin durumunuz neydi?" dedi. Onlar: "Tanrı için, haşa" dediler. "Biz ondan hiç bir kötülük görmedik." Aziz (Vezir)in de karısı dedi ki: "İşte şu anda gerçek orta yere çıktı; onun nefsinden ben murad almak istemiştim. O ise gerçekten doğruyu söylenlerdendir."
SUAT YILDIRIM
51. Hükümdar o kadınları toplayıp: “Ne idi sizin Yusuf'la dâvanız?” Siz Yusuf’u elde etmeye çalıştığınızda durum ne idi, Yusuf nasıl davrandı?” diye sordu. Onlar da: “Hâşa! Allah için söylemek gerekirse, onun yaptığı hiç bir kötülük bilmiş, görmüş değiliz.” dediler.İşte o sırada vezirin eşi: “Şimdi gerçek meydana çıktı. Ondan kâm almak isteyen bendim. O ise tam sadık ve dürüst insanlardandır.” diye itiraf etti.