KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَإِذَا feiƶā zaman  
انْسَلَخَ nseleḣa geçtiği س ل خ
الْأَشْهُرُ l-eşhuru aylar ش ه ر
الْحُرُمُ l-Hurumu haram ح ر م
فَاقْتُلُوا feḳtulū öldürün ق ت ل
الْمُشْرِكِينَ l-muşrikīne ortak koşanları ش ر ك
حَيْثُ Hayṧu nerede ح ي ث
وَجَدْتُمُوهُمْ vecedtumūhum bulursanız onları و ج د
وَخُذُوهُمْ ve ḣuƶūhum ve onları yakalayın ا خ ذ
وَاحْصُرُوهُمْ veHSurūhum ve hapsedin ح ص ر
وَاقْعُدُوا veḳ’ǔdū ve oturup bekleyin ق ع د
لَهُمْ lehum onları  
كُلَّ kulle her ك ل ل
مَرْصَدٍ merSadin gözetleme yerinde ر ص د
فَإِنْ fein eğer  
تَابُوا tābū tevbe ederlerse ت و ب
وَأَقَامُوا ve eḳāmū ve kılarlarsa ق و م
الصَّلَاةَ S-Salāte namazı ص ل و
وَاتَوُا ve ātevu ve verirlerse ا ت ي
الزَّكَاةَ z-zekāte zekatı ز ك و
فَخَلُّوا feḣallū serbest bırakın خ ل و
سَبِيلَهُمْ sebīlehum yollarını س ب ل
إِنَّ inne çünkü  
اللَّهَ llahe Allah  
غَفُورٌ ğafūrun bağışlayandır غ ف ر
رَحِيمٌ raHīmun esirgeyendir ر ح م
TÜRKÇE OKUNUŞ
5. feiẕe-nseleḫa-l'eşhüru-lḥurumü faḳtülü-lmüşrikîne ḥayŝü vecettümûhüm veḫuẕûhüm vaḥṣurûhüm vaḳ`udû lehüm külle merṣad. fein tâbû veeḳâmu-ṣṣalâte veâtevu-zzekâte feḫallû sebîlehüm. inne-llâhe gafûrur raḥîm.
DİYANET VAKFI
5. Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekatı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Allah yarlığayan, esirgeyendir.
DİYANET İŞLERİ
5. Hürmetli aylar çıkınca, puta tapanları bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayıp hapsedin; her gözetleme yerinde onları bekleyin. Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse yollarını serbest bırakın. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder.
ELMALILI HAMDI YAZIR
5. Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
5. Haram aylar çıkınca müşrikleri Nerede bulursanız öldürün, yakalayın, kuşatın, hapsedin onları, gelip geçecekleri bütün yolları tutun. Fakat tövbe ederler, namaz kılarlar ve zekat verirlerse bırakın onları, şüphe yok ki Allah suçları örter, rahimdir.
ALİ BULAÇ
5. Haram aylar (süre tanınmış dört ay) sıyrılıp-bitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, onları tutuklayın, kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesip-tutun. Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
SÜLEYMAN ATEŞ
5. Haram aylar çıkınca (Allah'a) ortak koşanları nerede bulursanız öldürün; onları yakalayın, hapsedin ve her gözetleme yerinde otur(up) onları bekleyin. Eğer tevbe ederler, namazı kılarlar, zekatı verirlerse yollarını serbest bırakın. Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
GÜLTEKİN ONAN
5. Haram aylar (süre tanınmış dört ay) sıyrılıp-bitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, onları tutuklayın, kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesip-tutun. Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin. Gerçekten Tanrı, bağışlayandır, esirgeyendir.
SUAT YILDIRIM
5. O halde, haram aylar çıkınca artık öbür müşrikleri nerede bulursanız öldürün, onları yakalayıp esir edin, onların geçebileceği bütün geçit başlarını tutun.Eğer tövbe eder, namaz kılar, zekât verirlerse onları serbest bırakın. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir (affı ve merhameti boldur). (2, 191; 9, 29-73; 66,9; 69,9)