KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
يَا أَيُّهَا yā eyyuhā ey  
النَّاسُ n-nāsu insanlar ن و س
إِنْ in eğer  
كُنْتُمْ kuntum iseniz ك و ن
فِي içinde  
رَيْبٍ raybin kuşku ر ي ب
مِنَ mine -ten  
الْبَعْثِ l-beǎ’ṧi yeniden dirilmek- ب ع ث
فَإِنَّا feinnā bilin ki biz  
خَلَقْنَاكُمْ ḣaleḳnākum sizi yarattık خ ل ق
مِنْ min -tan  
تُرَابٍ turābin önce toprak- ت ر ب
ثُمَّ ṧumme sonra  
مِنْ min -den  
نُطْفَةٍ nuTfetin nutfesperm- ن ط ف
ثُمَّ ṧumme sonra  
مِنْ min -dan  
عَلَقَةٍ ǎleḳatin alakaembriyo- ع ل ق
ثُمَّ ṧumme sonra  
مِنْ min -ndan  
مُضْغَةٍ muDğatin bir çiğnem et parçası- م ض غ
مُخَلَّقَةٍ muḣalleḳatin biçimlenmiş خ ل ق
وَغَيْرِ ve ğayri ve غ ي ر
مُخَلَّقَةٍ muḣalleḳatin biçimlenmemiş خ ل ق
لِنُبَيِّنَ linubeyyine açıkça göstermek için ب ي ن
لَكُمْ lekum size  
وَنُقِرُّ ve nuḳirru ve tutarız ق ر ر
فِي  
الْأَرْحَامِ l-erHāmi rahimlerde ر ح م
مَا  
نَشَاءُ neşāu dilediğimizi ش ي ا
إِلَىٰ ilā -ye kadar  
أَجَلٍ ecelin bir süre- ا ج ل
مُسَمًّى musemmen belirtilmiş س م و
ثُمَّ ṧumme sonra  
نُخْرِجُكُمْ nuḣricukum sizi çıkarırız خ ر ج
طِفْلًا Tiflen bir bebek olarak ط ف ل
ثُمَّ ṧumme sonra  
لِتَبْلُغُوا litebluğū ermeniz için ب ل غ
أَشُدَّكُمْ eşuddekum güçlerinize ش د د
وَمِنْكُمْ ve minkum ve içinizden  
مَنْ men kimi  
يُتَوَفَّىٰ yuteveffā öldürülür و ف ي
وَمِنْكُمْ ve minkum ve içinizden  
مَنْ men kimi de  
يُرَدُّ yuraddu itilir ر د د
إِلَىٰ ilā  
أَرْذَلِ erƶeli en kötü çağına ر ذ ل
الْعُمُرِ l-ǔmuri ömrün ع م ر
لِكَيْلَا likeylā hale gelmesi için  
يَعْلَمَ yeǎ’leme bilmez ع ل م
مِنْ min  
بَعْدِ beǎ’di sonra ب ع د
عِلْمٍ ǐlmin bilen kimse iken ع ل م
شَيْئًا şey’en bir şey ش ي ا
وَتَرَى ve terā ve görürsün ر ا ي
الْأَرْضَ l-erDe yeri ا ر ض
هَامِدَةً hāmideten kurumuş ölmüş ه م د
فَإِذَا feiƶā zaman  
أَنْزَلْنَا enzelnā biz indirdiğimiz ن ز ل
عَلَيْهَا ǎleyhā onun üzerine  
الْمَاءَ l-māe suyu م و ه
اهْتَزَّتْ htezzet titreşir ه ز ز
وَرَبَتْ ve rabet ve kabarır ر ب و
وَأَنْبَتَتْ ve enbetet ve bitirir ن ب ت
مِنْ min  
كُلِّ kulli her ك ل ل
زَوْجٍ zevcin çifti ز و ج
بَهِيجٍ behīcin güzel ب ه ج
TÜRKÇE OKUNUŞ
5. yâ eyyühe-nnâsü in küntüm fî raybim mine-lba`ŝi feinnâ ḫalaḳnâküm min türâbin ŝümme min nuṭfetin ŝümme min `aleḳatin ŝümme mim muḍgatim müḫalleḳativ vegayri müḫalleḳatil linübeyyine leküm. venüḳirru fi-l'erḥâmi mâ neşâü ilâ ecelim müsemmen ŝümme nuḫricüküm ṭiflen ŝümme liteblügû eşüddeküm. veminküm mey yüteveffâ veminküm mey yüraddü ilâ erẕeli-l`umüri likeylâ ya`leme mim ba`di `ilmin şey'â. vetera-l'arḍa hâmideten feiẕâ enzelnâ `aleyhe-lmâe-htezzet verabet veembetet min külli zevcim behîc.
DİYANET VAKFI
5. Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.
DİYANET İŞLERİ
5. Ey insanlar! Öldükten sonra tekrar dirilmekten şüphede iseniz bilin ki, ne olduğunuzu size açıklamak için, Biz sizi topraktan sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra da yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yaratmışızdır. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız; sonra sizi çocuk olarak çıkartırız, böylece yetişip erginlik çağına varırsınız. Kiminiz öldürülür, kiminiz de ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki, bilirken birşey bilmez olur. Yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat Biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır, her güzel bitkiden çift çift yetiştirir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
5. Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz, (bilin ki) ne olduğunuzu size açıklamak için şüphesiz biz sizi topraktan, sonra nutfeden (spermadan) sonra bir alekadan (embriodan) sonra yapısı belli belirsiz bir et parçasından yaratmışızdır. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkartırız, sonra sizi, olgunluk çağına erişmeniz için bırakırız. Bununla beraber kiminiz öldürülür, kiminiz de önceki bilgisinden sonra, hiçbir şey bilmemek üzere, ömrünün en fena zamanına ulaştırılır. Bir de yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat biz onun üzerine su indirdiğimiz zaman, harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten bitkiler bitirir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
5. Ey insanlar, ölümden sonra dirilme hakkında şüphedeyseniz bilin ki hiç şüphe yok, sizi topraktan yarattık biz, sonra bir katre sudan, sonra donmuş bir parça kandan, sonra yaratılışı tamamlanmış, tamamlanmamış bir et parçasından size apaçık gösterelim kudretimizi diye. Ve sizi, dilediğimiz muayyen bir zamana dek rahimlerde kararlaştırırız, sonra çocuk olarak çıkarırız sizi, sonra da ergenlik çağına getiririz ve sizden ölen olur, gene sizden, bilgisinden sonra hiçbir şey bilmez bir hale gelen ve ömrün en aşağılık devresine sürüklenen olur. Ve yeryüzünü kupkuru görürsün, fakat ona yağmur yağdırdığımız zaman harekete gelir, kabarır ve çeşitli, çifterçifter güzelim nebatlar bitirir.
ALİ BULAÇ
5. Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, Biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiçbir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir.
SÜLEYMAN ATEŞ
5. Ey insanlar eğer öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz (bilin ki) biz sizi (önce) topraktan, sonra nutfe(sperm)den, sonra alaka(embriyo)dan, sonra biçimlenen ve biçimlenmeyen bir çiğnem et parçasından yarattık ki, size (kudretimizi) açıkça gösterelim. Dilediğimizi belirtilmiş bir süreye kadar rahimlerde tutarız, sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız. Sonra güç(ve kabiliyetler)inize ermeniz için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi (henüz çocukken) öldürülür, kimi de ömrün en kötü çağına(ihtiyarlığa) itilir ki, bilirken bir şey bilmez hale gelsin (çocukluğundaki gibi bedence ve akılca güçsüz bir duruma düşsün). Yeri de kurumuş, ölmüş görürsün. Fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çifti bitirir.
GÜLTEKİN ONAN
5. Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alaktan, sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkca göstermek için. Dilediğimizi, adı-konulmuş bir ecele kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiç bir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir.
SUAT YILDIRIM
5. Ey insanlar! Eğer siz öldükten sonra dirilmekten şüphe ediyorsanız, bilin ki: Biz sizi ilkin topraktan, sonra bir nutfeden, sonra (rahim cidarına) yapışan bir hücreden, sonra esas unsurlarıyla hilkati tamamlanmış, ama bütün azalarıyla henüz tamamlanmamış bir çiğnem et görünümünde bir ceninden yarattık ki, kudretimizi size açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar ana rahminde durdururuz. Sonra da sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız. Sonra güç kuvvet kazanıncaya kadar sizi büyütürüz. İçinizden kimi henüz çocukken öldürülür, kimi de hayatın en düşkün biçimine götürülür. Öyle ki daha önce bildiği şeyleri bilmez hale gelir.Yeri de kupkuru görürsün, ama oraya Biz su indirince çok geçmeden kıpırdanır, kabarır da gözü gönlü açan her güzel çiftten nice nebat bitirir. (16,70; 23,13.14; 30,54; )