KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَإِذَا feiƶā zaman  
مَسَّ messe dokunduğu م س س
الْإِنْسَانَ l-insāne insana ا ن س
ضُرٌّ Durrun bir zarar ض ر ر
دَعَانَا deǎānā bize du’a eder د ع و
ثُمَّ ṧumme sonra  
إِذَا iƶā vakit  
خَوَّلْنَاهُ ḣavvelnāhu ona verdiğimiz خ و ل
نِعْمَةً niǎ’meten bir ni’met ن ع م
مِنَّا minnā bizden  
قَالَ ḳāle der ق و ل
إِنَّمَا innemā elbette  
أُوتِيتُهُ ūtītuhu bu bana verildi ا ت ي
عَلَىٰ ǎlā sayesinde  
عِلْمٍ ǐlmin bilgim ع ل م
بَلْ bel hayır  
هِيَ hiye o  
فِتْنَةٌ fitnetun bir imtihandır ف ت ن
وَلَٰكِنَّ velākinne fakat  
أَكْثَرَهُمْ ekṧerahum çokları ك ث ر
لَا  
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bilmiyorlar ع ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
49. feiẕâ messe-l'insâne ḍurrun de`ânâ. ŝümme iẕâ ḫavvelnâhü ni`metem minnâ ḳâle innemâ ûtîtühû `alâ `ilm. bel hiye fitnetüv velâkinne ekŝerahüm lâ ya`lemûn.
DİYANET VAKFI
49. İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır. Sonra, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit, "Bu bana ancak bilgimden dolayı verilmiştir" der. Hayır o, bir imtihandır, fakat çokları bilmezler.
DİYANET İŞLERİ
49. İnsanın başına bir sıkıntı gelince Bize yalvarır. Sonra katımızdan ona bir nimet verdiğimiz zaman: "Bu bana bilgimden dolayı verilmiştir" der. Hayır; o bir imtihandır, fakat çokları bilmezler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
49. Fakat insana bir sıkıntı dokunuverince bize yalvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir nimet bahşettiğimiz zaman da: "O bana bir bilgi üzerine verildi." der. Belki bu bir imtihandır, fakat pek çokları bilmezler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
49. İnsana bir zarar geldi mi bizi çağırır, sonra katımızdan bir nimet verdik mi ona, der ki: Bana bu nimet, bilgim yüzünden verilmiştir; hayır, o bir sınamadır ve fakat çoğu bilmez.
ALİ BULAÇ
49. İnsana bir zarar dokunduğu zaman, Bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde, der ki: "Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi." Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir. Ancak çoğu bilmiyorlar.
SÜLEYMAN ATEŞ
49. İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize du'a eder. Sonra, ona bizden bir ni'met verdiğimiz vakit; "Bu, (benim) bilgi(m) sayesinde bana verildi" der. Hayır, o bir imtihandır, fakat çokları bilmiyorlar.
GÜLTEKİN ONAN
49. İnsana bir zarar dokunduğu zaman, bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde der ki: "Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi." Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir. Ancak çoğu bilmiyorlar.
SUAT YILDIRIM
49. İnsanın başı derde girdi mi Biz'e yalvarır, ama sonra ona tarafımızdan nimet verince: “Ben bilgi ve becerim sayesinde bu serveti elde ettim” der.Hayır! Bu bir imtihandır, ama çokları bunu anlamazlar. (28,76-78; 34,35)