KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِذَا ve iƶā ve zaman  
تُتْلَىٰ tutlā okunduğu ت ل و
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onlara  
ايَاتُنَا āyātunā ayetlerimiz ا ي ي
بَيِّنَاتٍ beyyinātin açık açık ب ي ن
قَالُوا ḳālū dediler ki ق و ل
مَا değildir  
هَٰذَا hāƶā bu  
إِلَّا illā başka bir şey  
رَجُلٌ raculun bir adamdan ر ج ل
يُرِيدُ yurīdu isteyen ر و د
أَنْ en  
يَصُدَّكُمْ yeSuddekum sizi çevirmek ص د د
عَمَّا ǎmmā -dan  
كَانَ kāne olduğutanrılar- ك و ن
يَعْبُدُ yeǎ’budu tapıyor ع ب د
ابَاؤُكُمْ ābāukum babalarınızın ا ب و
وَقَالُوا ve ḳālū ve dediler ki ق و ل
مَا değildir  
هَٰذَا hāƶā bu  
إِلَّا illā başka bir şey  
إِفْكٌ ifkun bir yalandan ا ف ك
مُفْتَرًى mufteran uydurulmuş ف ر ي
وَقَالَ ve ḳāle ve dediler ق و ل
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
كَفَرُوا keferū inkar edenler ك ف ر
لِلْحَقِّ lilHaḳḳi hakkı ح ق ق
لَمَّا lemmā  
جَاءَهُمْ cāehum kendilerine gelen ج ي ا
إِنْ in değildir  
هَٰذَا hāƶā bu  
إِلَّا illā başkası  
سِحْرٌ siHrun bir büyüden س ح ر
مُبِينٌ mubīnun apaçık ب ي ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
43. veiẕâ tütlâ `aleyhim âyâtünâ beyyinâtin ḳâlû mâ hâẕâ illâ racülüy yürîdü ey yeṣuddeküm `ammâ kâne ya`büdü âbâüküm. veḳâlû mâ hâẕâ illâ ifküm müfterâ. veḳâle-lleẕîne keferû lilḥaḳḳi lemmâ câehüm in hâẕâ illâ siḥrum mübîn.
DİYANET VAKFI
43. Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Ve yine bu (Kur'an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkar edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler.
DİYANET İŞLERİ
43. Ayetlerimiz onlara apaçık olarak okunduğu zaman: "Bu adam sizi babalarınızın taptıklarından alıkoymaktan başka bir şey istemiyor" derlerdi. "Bu Kuran düpedüz bir uydurmadan başka bir şey değildir" derlerdi. Hak, inkar edenlere geldiğinde, onun için: "Bu apaçık bir büyüdür" demişlerdi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
43. Karşılarında açık deliller halinde âyetlerimiz okunduğu zaman o zalimler: "Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın taptığı tanrılardan men etmek isteyen bir adam." dediler. Ve: "Bu (Kur'ân), başka bir şey değil, sırf uydurulmuş bir iftira" dediler. O kâfirler, hak kendilerine geldiği zaman: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değil." dediler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
43. Onlara, apaçık ayetlerimizi okuduğun zaman bu adam derler, sizi atalarınızın kulluk ettiği şeylerden vazgeçirmek isteyen birisi ancak ve bu derler, uydurulmuş düzme bir şey ancak ve kafir olanlar, onlara gerçeğe ait bir şey geldi mi, bu derler, apaçık bir büyü ancak.
ALİ BULAÇ
43. Onlara, apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: "Bu, sizi babalarınızın taptıkların(ilahlar)dan alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir" dediler. Ve dediler ki: "Bu, düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir." İnkar edenler de, kendilerine geldiği zaman hak için: "Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler.
SÜLEYMAN ATEŞ
43. Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "Bu, sadece sizi babalarınızın taptığı(tanrılar)dan çevirmek isteyen bir adamdan başka bir şey değildir." Ve o nankörler dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir." Ve kendilerine gelen hakkı inkar edenler: "Bu, apaçak bir büyüdür, başka bir şey değildir" dediler.
GÜLTEKİN ONAN
43. Onlara, apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: "Bu, sizi babalarınızın taptıklarından alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir" dediler. Ve dediler ki: "Bu düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir." Küfredenler de, kendilerine geldiği zaman hak için: "Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler.
SUAT YILDIRIM
43. Kendilerine parlak deliller halinde âyetlerimiz okunduğunda o zalimler:“Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın ibadet ettiği tanrılarınızdan uzaklaştırmak isteyen bir adam!” dediler.Ve yine dediler ki: “Bu Kur'ân başka değil, sırf bir iftira!”Ve yine kâfirler, gerçek kendilerine geldiğinde “Bu besbelli bir büyüden başka bir şey değil!” dediler.