KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
أَلَمْ elem  
تَرَ tera görmedin mi? ر ا ي
أَنَّ enne şüphesiz ki  
اللَّهَ llahe Allah  
يُزْجِي yuzcī sürer ز ج و
سَحَابًا seHāben bulutları س ح ب
ثُمَّ ṧumme sonra  
يُؤَلِّفُ yuellifu birleştirir ا ل ف
بَيْنَهُ beynehu onların arasını ب ي ن
ثُمَّ ṧumme sonra  
يَجْعَلُهُ yec’ǎluhu onları yığar sıkıştırır ج ع ل
رُكَامًا rukāmen birbiri üstüne ر ك م
فَتَرَى feterā sonra görürsün ر ا ي
الْوَدْقَ l-vedḳa yağmurun و د ق
يَخْرُجُ yeḣrucu çıktığını خ ر ج
مِنْ min -ndan  
خِلَالِهِ ḣilālihi arası- خ ل ل
وَيُنَزِّلُ ve yunezzilu ve indirir ن ز ل
مِنَ mine -ten  
السَّمَاءِ s-semāi gök- س م و
مِنْ min -dan  
جِبَالٍ cibālin dağlar- ج ب ل
فِيهَا fīhā orada  
مِنْ min  
بَرَدٍ beradin bir dolu ب ر د
فَيُصِيبُ fe yuSību vurur ص و ب
بِهِ bihi onunla  
مَنْ men  
يَشَاءُ yeşāu dilediğini ش ي ا
وَيَصْرِفُهُ ve yeSrifuhu ve onu öteye çevirir ص ر ف
عَنْ ǎn -nden  
مَنْ men  
يَشَاءُ yeşāu dilediği- ش ي ا
يَكَادُ yekādu neredeyse ك و د
سَنَا senā parıltısı س ن و
بَرْقِهِ berḳihi şimşeğinin ب ر ق
يَذْهَبُ yeƶhebu alır ذ ه ب
بِالْأَبْصَارِ bil-ebSāri gözleri ب ص ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
43. elem tera enne-llâhe yüzcî seḥâben ŝümme yü'ellifü beynehû ŝümme yec`alühû rukâmen fetere-lvedḳa yaḫrucü min ḫilâlih. veyünezzilü mine-ssemâi min cibâlin fîhâ mim beradin feyüṣîbü bihî mey yeşâü veyaṣrifühû `am mey yeşâ'. yekâdü senâ berḳihî yeẕhebü bil'ebṣâr.
DİYANET VAKFI
43. Görmez misin ki Allah bir takım bulutları (çıkarıp) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üstüste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlardan (dağlar büyüklüğünde bulutlardan) dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; (bu bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!
DİYANET İŞLERİ
43. Bilmez misiniz ki, Allah bulutları sürer, sonra onları bir araya getirir; üstüste yığar, sen de onların arasından yağmur yağdığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar gibi bulutlar indirir, dilediğini ona uğratır, dilediğinden de uzak tutar. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri alır!
ELMALILI HAMDI YAZIR
43. Görmez misin ki Allah bulutları (dilediği yere) sürüklüyor; sonra onları biraraya getirip üstüste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasında yağmur çıkıyor. O, gökten, sanki oradaki dağlardan da dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; bu bulutlardan çıkan şimşeğin parıltısı nerdeyse gözleri alır!
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
43. Görmez misin ki Allah, bulutları sürmede, sonra onları birbirine katıp birleştirmede, sonra yığın haline getirmededir. Görürsün ki bulutlardan yağmur yağmadadır ve gökte dağ gibi yığılmış bulutlarda dolu var, bunları yağdırmadadır da dilediğine afetler vermededir, dilediğine de isabet ettirmemede. Şimşeğinin parıltısıysa neredeyse gözleri alacak.
ALİ BULAÇ
43. Görmedin mi ki, Allah bulutları sürmekte, sonra aralarını birleştirmekte, sonra da onları üst üste yığmaktadır; böylece, yağmurun bunların arasından akıp-çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar (gibi bulutlar) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirir de, dilediğinden onu çevirir; şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir.
SÜLEYMAN ATEŞ
43. Görmedin mi Allah bulutları sürer, sonra onları birbirine geçirir, sonra onları birbiri üstüne yığar (sıkıştırır), arasından yağmurun çıktığını görürsün. Gökteki dağlar(gibi büyük bulut parçaların)dan bir dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğinden de onu öteye çevirir. Şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır.
GÜLTEKİN ONAN
43. Görmedin mi ki, Tanrı bulutları sürmekte, sonra aralarını birteştirmekte, sonra da onları üst üste yığmaktadır; böylece, yağmurun bunların arasından akıp-çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar (gibi bulutlar) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirir de, dilediğinden onu çevirir; şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir.
SUAT YILDIRIM
43. Baksana, Allah bulutları sevk ediyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor.İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmur çıkıyor.O, gökten, -oradaki dağlar büyüklüğünde bulutlardan- dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğini de ondan korur.Bu bulutların şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri alıverecek!