KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَمِنْهُمْ ve minhum ve onlardan vardır  
مَنْ men kimseler  
يَنْظُرُ yenZuru bakanlar ن ظ ر
إِلَيْكَ ileyke sana  
أَفَأَنْتَ efeente sen  
تَهْدِي tehdī doğru yola iletebilecek misin? ه د ي
الْعُمْيَ l-ǔmye körleri ع م ي
وَلَوْ velev ve eğer  
كَانُوا kānū ك و ن
لَا  
يُبْصِرُونَ yubSirūne görmüyorlarsa ب ص ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
43. veminhüm mey yenżuru ileyk. efeente tehdi-l`umye velev kânû lâ yübṣirûn.
DİYANET VAKFI
43. Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?
DİYANET İŞLERİ
43. Aralarında sana bakan vardır. Sen körleri, görmezlerken doğru yola iletebilir misin?
ELMALILI HAMDI YAZIR
43. İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat sen, körlere, üstelik basiretleri de yoksa hidayet edip yol gösterebilecek misin?
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
43. Onlardan sana bakan da var, fakat sen, üstelik bir de kör olanlara doğru yolu gösterebilir misin hiç?
ALİ BULAÇ
43. Ve sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın?
SÜLEYMAN ATEŞ
43. İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat körleri sen mi yola götüreceksin? Hele sezgileriyle de görmüyorlarsa?
GÜLTEKİN ONAN
43. Ve sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın.
SUAT YILDIRIM
43. Onların arasında sana bakanlar da var. Fakat gözleri görmeyenlere sen nasıl doğru yolu gösterebilirsin, hele basiretleri de yoksa! (25,41-42)