KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِذَا ve iƶā ve zaman  
رَأَيْتَهُمْ raeytehum onları gördüğün ر ا ي
تُعْجِبُكَ tuǎ’cibuke hoşuna gider ع ج ب
أَجْسَامُهُمْ ecsāmuhum cisimleri ج س م
وَإِنْ ve in ve eğer  
يَقُولُوا yeḳūlū konuşsalar ق و ل
تَسْمَعْ tesmeǎ’ dinlersin س م ع
لِقَوْلِهِمْ liḳavlihim sözlerini ق و ل
كَأَنَّهُمْ keennehum onlar gibidirler  
خُشُبٌ ḣuşubun odunlar خ ش ب
مُسَنَّدَةٌ musennedetun dayatılmış س ن د
يَحْسَبُونَ yeHsebūne sanırlar ح س ب
كُلَّ kulle her ك ل ل
صَيْحَةٍ SayHatin bağırtıyı ص ي ح
عَلَيْهِمْ ǎleyhim kendi aleyhlerinde  
هُمُ humu onlar  
الْعَدُوُّ l-ǎduvvu düşmandır ع د و
فَاحْذَرْهُمْ feHƶerhum onlardan sakın ح ذ ر
قَاتَلَهُمُ ḳātelehumu onları kahretsin ق ت ل
اللَّهُ llahu Allah  
أَنَّىٰ ennā nasıl da? ا ن ي
يُؤْفَكُونَ yufekūne döndürülüyorlar ا ف ك
TÜRKÇE OKUNUŞ
4. veiẕâ raeytehüm tü`cibüke ecsâmühüm. veiy yeḳûlû tesma` liḳavlihim. keennehüm ḫuşübüm müsennedeh. yaḥsebûne külle ṣayḥatin `aleyhim. hümü-l`adüvvu faḥẕerhüm. ḳâtelehümü-llâh. ennâ yü'fekûn.
DİYANET VAKFI
4. Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?
DİYANET İŞLERİ
4. Onlara baktığın zaman cüsseleri hoşuna gider; konuşurlarsa sözlerini dinlersin; tıpkı, sıralanmış kof kütük gibidirler; her çığlığı kendi aleyhlerine sayarlar; onlar düşmandır, onlardan çekin; Allah canlarını alsın, nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar.
ELMALILI HAMDI YAZIR
4. Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki dayanmış keresteler gibidirler. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin! Nasıl olup da döndürülüyorlar?
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
4. Ve onları gördün mü, bedenleri hoşuna gider; ve konuşurlarsa sözlerini dinlersin; sanki onlar, dayanmış kerestelerdir; her bağrışı, kendi aleyhlerine sanırlar; onlar düşmandır, artık sakın onlardan, Allah gebertsin onları, nelere de kapılıyorlar.
ALİ BULAÇ
4. Sen onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin. (Oysa) Sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap-kütük gibidirler. (Bu dayanıksızlıklarından dolayı da) Her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar. Onlar düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar.
SÜLEYMAN ATEŞ
4. Onları gördüğün zaman cisimleri hoşuna gider (çünkü gösterişli adamlardır,) konuşsalar sözlerini dinlersin, onlar dayatılmış odunlar gibidirler. Her bağırtıyı kendi aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin, nasıl da (haktan) döndürülüyorlar?
GÜLTEKİN ONAN
4. Sen onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin. (Oysa) Sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap-kütük gibidirler. (Bu dayanıksızlıklarından dolayı da) Her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar. Onlar düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının. Tanrı onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar.
SUAT YILDIRIM
4. Onları gördüğünde kalıpları kıyafetleri senin hoşuna gider, onları beğenirsin. Konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Gerçekte ise onlar, âdeta duvara dayatılan, ruhsuz kütüklere benzerler. İçleri boş, ödlek olduklarından çıkan her sesten pirelenir, her yeni haberi kendi aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah belalarını versin onların! Nasıl da hakikatten vazgeçiriliyorlar. (9,30; 33,19)