KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
إِنَّ inne muhakkak ki  
فِي vardır  
ذَٰلِكَ ƶālike bunda  
لَذِكْرَىٰ leƶikrā bir öğüt ذ ك ر
لِمَنْ limen kimse için  
كَانَ kāne olan ك و ن
لَهُ lehu onun  
قَلْبٌ ḳalbun kalbi ق ل ب
أَوْ ev yahut  
أَلْقَى elḳā veren ل ق ي
السَّمْعَ s-sem’ǎ kulak س م ع
وَهُوَ ve huve ve o  
شَهِيدٌ şehīdun şahid olarak ش ه د
TÜRKÇE OKUNUŞ
37. inne fî ẕâlike leẕikrâ limen kâne lehû ḳalbün ev elḳa-ssem`a vehüve şehîd.
DİYANET VAKFI
37. Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.
DİYANET İŞLERİ
37. Doğrusu bunda, kalbi olana veya hazır bulunup kulak verene ders vardır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
37. Şüphesiz ki bunda kalbi olan ve hazır bulunup kulak veren kimse için elbette bir öğüt vardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
37. Şüphe yok ki bunda, gönlü olana, yahut görerek kulak verene ibret ve öğüt var elbet.
ALİ BULAÇ
37. Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır.
SÜLEYMAN ATEŞ
37. Muhakkak ki bunda, kalbi olan, yahut şahid olarak (zihnini toplayarak dikkatle) kulak veren kimse için bir öğüt vardır.
GÜLTEKİN ONAN
37. Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır.
SUAT YILDIRIM
37. Elbette bunda, içinde bir kalb taşıyan veya zihnini derleyip toplayarak can kulağıyla dinleyen kimseler için alacak bir ders vardır.