KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَتَقَبَّلَهَا feteḳabbelehā kabul buyurdu onu ق ب ل
رَبُّهَا rabbuhā Rabbi ر ب ب
بِقَبُولٍ biḳabūlin kabulle şekilde ق ب ل
حَسَنٍ Hasenin güzel bir ح س ن
وَأَنْبَتَهَا ve enbetehā ve onu yetiştirdi ن ب ت
نَبَاتًا nebāten bir bitki gibi ن ب ت
حَسَنًا Hasenen güzel ح س ن
وَكَفَّلَهَا ve keffelehā ve onun bakımını üstlendi ك ف ل
زَكَرِيَّا zekeriyyā Zekeriyya da  
كُلَّمَا kullemā her ك ل ل
دَخَلَ deḣale girdiğinde د خ ل
عَلَيْهَا ǎleyhā onun yanına  
زَكَرِيَّا zekeriyyā Zekeriyya  
الْمِحْرَابَ l-miHrābe mihraba ح ر ب
وَجَدَ vecede bulurdu و ج د
عِنْدَهَا ǐndehā yanında ع ن د
رِزْقًا rizḳan bir rızık ر ز ق
قَالَ ḳāle derdi ق و ل
يَا مَرْيَمُ yā meryemu Meryem  
أَنَّىٰ ennā nereden? ا ن ي
لَكِ leki sana  
هَٰذَا hāƶā bu  
قَالَتْ ḳālet O da derdi ق و ل
هُوَ huve Bu  
مِنْ min  
عِنْدِ ǐndi katından ع ن د
اللَّهِ llahi Allah  
إِنَّ inne şüphesiz  
اللَّهَ llahe Allah  
يَرْزُقُ yerzuḳu rızık verir ر ز ق
مَنْ men kimseye  
يَشَاءُ yeşāu dilediği ش ي ا
بِغَيْرِ biğayri olmaksızın غ ي ر
حِسَابٍ Hisābin hesap ح س ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
37. feteḳabbelehâ rabbühâ biḳabûlin ḥaseniv veembetehâ nebâten ḥasenev vekeffelehâ zekeriyyâ. küllemâ deḫale `aleyhâ zekeriyye-lmiḥrâbe vecede `indehâ rizḳan. ḳâle yâ meryemü ennâ leki hâẕâ. ḳâlet hüve min `indi-llâh. inne-llâhe yerzüḳu mey yeşâü bigayri ḥisâb.
DİYANET VAKFI
37. Rabbi Meryem'e hüsnü kabul gösterdi; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyya yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyya, onun yanına, mabede her girişinde orada bir rızık bulur ve "Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?" der; o da: Bu, Allah tarafındandır. Allah, dilediğine sayısız rızık verir, derdi.
DİYANET İŞLERİ
37. Rabbi onu güzel bir kabulle karşıladı, güzel bir bitki gibi yetiştirdi; onu Zekeriya'nın himayesine bıraktı. Zekeriya mabedde onun yanına her girişinde, yanında bir yiyecek bulurdu. "Ey Meryem! Bu sana nereden geldi?" demiş, o da: Bu, Allah'ın katındandır" cevabını vermişti. Doğrusu Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
37. Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanında yeni bir yiyecek bulurdu. "Meryem! Bu sana nereden geldi?" deyince, o da: "Bu, Allah katındandır." derdi. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
37. Rabbi, onu iyi bir surette kabul etti, bir nebat yetiştirir gibi onu yetiştirdi, geliştirdi, Zekeriyya'yı da onun hizmetine memur etti. Zekeriyya, ne vakit mihRaba girse yanında bir yiyecek bulurdu. Ya Meryem demişti, bunlar nereden geliyor sana? Meryem, Allah'tan demişti, şüphe yok ki Allah dilediğini sayısız rızıklarla rızıklandırır.
ALİ BULAÇ
37. Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: "Meryem, bu sana nereden geldi?" deyince, "Bu, Allah Katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir" dedi.
SÜLEYMAN ATEŞ
37. Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya da onun bakımını üstlendi. Zekeriyya, onun yanına, mihraba her girdiğinde yanında bir rızık bulurdu. "Ey Meryem, bu sana nereden?" derdi. (O da) "Bu, Allah katından" derdi. "Allah, dilediğine hesapsız rızık verir."
GÜLTEKİN ONAN
37. Bunun üzerine rabbi, onu güzel bir kabul ile kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: "Meryem, bu sana nereden geldi?" deyince, "Bu, Tanrı katındandır. Şüphesiz Tanrı, dilediğine hesapsız rızık verendir" dedi.
SUAT YILDIRIM
37. Rabbi onu güzellikle kabul buyurdu ve pek güzel bir tarzda yetiştirdi. Onu Zekeriyya'nın eğitim ve himayesine verdi. Zekeriyya onun yanına Mâbede ne zaman girse beraberinde yiyecekler bulurdu. “Meryem! Bu yiyecekleri nereden buluyorsun?” deyince de o: “Bunlar Allah tarafından gönderiliyor. Muhakkak ki Allah dilediğine sayısız rızıklar verir.” derdi.