KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَكَذَٰلِكَ ve keƶālike ve işte  
أَنْزَلْنَاهُ enzelnāhu biz onu indirdik ن ز ل
حُكْمًا Hukmen bir hüküm olarak ح ك م
عَرَبِيًّا ǎrabiyyen arapça ع ر ب
وَلَئِنِ veleini ve eğer  
اتَّبَعْتَ ttebeǎ’te uyarsan ت ب ع
أَهْوَاءَهُمْ ehvāehum onların keyiflerine ه و ي
بَعْدَمَا beǎ’demā sonra ب ع د
جَاءَكَ cāeke sana gelen ج ي ا
مِنَ mine -den  
الْعِلْمِ l-ǐlmi ilim- ع ل م
مَا artık yoktur  
لَكَ leke senin için  
مِنَ mine  
اللَّهِ llahi Allah’tan  
مِنْ min hiçbir  
وَلِيٍّ veliyyin dost و ل ي
وَلَا ve lā ne de  
وَاقٍ vāḳin bir koruyucu و ق ي
TÜRKÇE OKUNUŞ
37. vekeẕâlike enzelnâhü ḥukmen `arabiyyâ. veleini-tteba`te ehvâehüm ba`de mâ câeke mine-l`ilmi mâ leke mine-llâhi miv veliyyiv velâ vâḳ.
DİYANET VAKFI
37. Ve böylece biz onu Arapça bir hüküm (hikmetli bir söz) olarak indirdik. Eğer sana gelen bu ilimden sonra, onların arzularına uyarsan, (işte o zaman) Allah tarafından senin ne bir dostun ne de koruyucun vardır.
DİYANET İŞLERİ
37. Böylece Biz Kuran'ı Arapça bir hüküm ve hikmet olarak indirdik. Sana ilim geldikten sonra onların heveslerine uyarsan, and olsun ki, Allah katında sana bir dost ve seni koruyan çıkmaz.
ELMALILI HAMDI YAZIR
37. Ve işte biz o Kur'ân'ı Arapça bir hüküm olarak indirdik. Yemin olsun ki, eğer sen, sana vahiyle gelen bu bilgiden sonra onların keyiflerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost vardır, ne de bir koruyucu.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
37. İşte böylece ona Arapça bir hükümdür indirdik. Sence bilindikten sonra tutar da onların dileklerine uyarsan Allah'a karşı ne bir dost bulunur sana, ne de seni ondan koruyacak biri.
ALİ BULAÇ
37. İşte böylece Biz onu (Kur'an'ı) Arapça bir hüküm olarak indirdik. Andolsun, sana gelen bu ilimden sonra, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir yardımcı, dost, ne bir koruyucu vardır.
SÜLEYMAN ATEŞ
37. Ve işte biz onu, Arapça bir hüküm (hikmet gereğince hükmeden bir Kitap) olarak indirdik. Eğer sana gelen bu ilimden sonra onların keyiflerine uyarsan, artık seni Allah'tan kurtaracak ne bir veli ne de koruyucu olmaz.
GÜLTEKİN ONAN
37. İşte böylece biz onu (Kuran'ı) Arapça bir hüküm olarak indirdik. Andolsun, sana gelen bu ilimden sonra, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Tanrı'dan ne bir yardımcı, dost, ne bir koruyucu vardır.
SUAT YILDIRIM
37. Böylece biz Kur'ân’ı Arapça bir hüküm ve hikmet olarak indirdik. Şayet, sana gelen bunca ilimden sonra o muhaliflerin keyiflerine uyacak olursan, Allah’ın cezasından seni koruyacak ne bir dost, ne bir hâmi bulamazsın. (11,1; 41,41-42; 31,2)