KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
اللَّهُ Allahu Allah  
نُورُ nūru nurudur ن و ر
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti göklerin س م و
وَالْأَرْضِ vel’erDi ve yerin ا ر ض
مَثَلُ meṧelu benzer م ث ل
نُورِهِ nūrihi O’nun nuru ن و ر
كَمِشْكَاةٍ kemişkātin bir kandile ش ك و
فِيهَا fīhā içinde bulunan  
مِصْبَاحٌ miSbāHun lamba ص ب ح
الْمِصْبَاحُ l-miSbāHu lamba ص ب ح
فِي içerisindedir  
زُجَاجَةٍ zucācetin cam ز ج ج
الزُّجَاجَةُ z-zucācetu cam ز ج ج
كَأَنَّهَا keennehā sanki gibidir  
كَوْكَبٌ kevkebun bir yıldız ك و ك ب
دُرِّيٌّ durriyyun inciden د ر ر
يُوقَدُ yūḳadu yakılır و ق د
مِنْ min -ndan  
شَجَرَةٍ şeceratin bir ağacının yağı- ش ج ر
مُبَارَكَةٍ mubāraketin mübarek ب ر ك
زَيْتُونَةٍ zeytūnetin zeytin ز ي ت
لَا ne  
شَرْقِيَّةٍ şerḳiyyetin doğudan ش ر ق
وَلَا ve lā ve ne de  
غَرْبِيَّةٍ ğarbiyyetin batıdan غ ر ب
يَكَادُ yekādu öyle ki neredeyse ك و د
زَيْتُهَا zeytuhā onun yağı ز ي ت
يُضِيءُ yuDīu ışık verir ض و ا
وَلَوْ velev ve eğer  
لَمْ lem  
تَمْسَسْهُ temseshu değmese bile م س س
نَارٌ nārun ateş ن و ر
نُورٌ nūrun nur ن و ر
عَلَىٰ ǎlā üstüne  
نُورٍ nūrin nur ن و ر
يَهْدِي yehdī hidayet eder ه د ي
اللَّهُ llahu Allah  
لِنُورِهِ linūrihi nuruna ن و ر
مَنْ men kimseyi  
يَشَاءُ yeşāu dilediği ش ي ا
وَيَضْرِبُ ve yeDribu misaller verir ض ر ب
اللَّهُ llahu Allah  
الْأَمْثَالَ l-emṧāle benzetmelerle م ث ل
لِلنَّاسِ linnāsi insanlara ن و س
وَاللَّهُ vallahu ve Allah  
بِكُلِّ bikulli her ك ل ل
شَيْءٍ şeyin şeyi ش ي ا
عَلِيمٌ ǎlīmun bilir ع ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
35. allâhü nûru-ssemâvâti vel'arḍ. meŝelü nûrihî kemişkâtin fîhâ miṣbâḥ. elmiṣbâḥu fî zücâceh. ezzücâcetü keennehâ kevkebün dürriyyüy yûḳadü min şeceratim mübâraketin zeytûnetil lâ şerḳiyyetiv velâ garbiyyetiy yekâdü zeytühâ yüḍîü velev lem temseshü nârun. nûrun `alâ nûr. yehdi-llâhü linûrihî mey yeşâ'. veyaḍribü-llâhü-l'emŝâle linnâs. vellâhü bikülli şey'in `alîm.
DİYANET VAKFI
35. Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.
DİYANET İŞLERİ
35. Allah göklerin ve yerin Nur'udur. O'nun nuru, içinde ışık bulunan bir kandil yuvasına benzer. O ışık bir cam içindedir, cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır; bu ne yalnız doğuda ve ne de yalnız batıda bulunan bereketli zeytin ağacından yakılır. Ateş değmese bile, nerdeyse yağın kendisi aydınlatacak! Nur üstüne nurdur. Allah dilediğini nuruna kavuşturur. Allah insanlara misaller verir. O, herşeyi bilir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
35. Allah, göklerin ve yerin nurudur (aydınlatıcısıdır). O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan tutuşturulur. (Bu öyle bir ağaç ki) yağı, nerdeyse, kendisine ateş değmese bile ışık verir. (Bu ışık) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruyla hidayete iletir. Allah insanlara (işte böyle) misal verir; Allah her şeyi bilir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
35. Allah ışığıdır göklerin ve yeryüzünün. Işığının örneği, kandil konan bir yere benzer, orada bir kandil var, kandil, bir sırça içinde, sırça da parılparıl parlayan bir yıldız sanki; doğuda da olmayan, batıda da olmayan kutlu zeytin ağacından yakılmış;ateş dokunmadan da yağı, hemen ışık verecek; nur üstüne nur. Allah, doğru yolu gösterir nuruyla dilediğine ve Allah, örnekler getirir insanlara ve Allah, her şeyi bilir.
ALİ BULAÇ
35. Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu Kendi nuruna yöneltip-iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, herşeyi bilendir.
SÜLEYMAN ATEŞ
35. Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nuru, içinde lamba bulunan bir kandile benzer. Lamba cam içerisindedir. Cam, sanki inciden bir yıldız. Ne doğuya ve ne batıya mensub olmayan mübarek bir zeytin ağacı(nın yağı)ndan yakılır. (Öyle mübarek bir ağaç) Ki, neredeyse ateş değmese de yağı ışık verir. Işığı parıl, parıldır. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah insanlara misaller verir. Allah her şeyi bilir.
GÜLTEKİN ONAN
35. Tanrı, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir, sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Tanrı, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip-iletir. Tanrı insanlar için örnekler verir. Tanrı, her şeyi bilendir.
SUAT YILDIRIM
35. Allah göklerin ve yerin nûrudur. O'nun nûrunun misali, tıpkı içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. Lamba bir sırça (cam) içinde, o sırça da sanki parlayan incimsi bir yıldız! Bu lamba, ne yalnız doğuya, ne de yalnız batıya mensup olmayan kutlu, pek bereketli bir zeytin ağacından tutuşturulur. Bu öyle bereketli bir ağaç ki, nerdeyse ateş değmeden de yağ ışık verir. Işığı pırıl pırıldır. Allah dilediği kimseyi nûruna iletir, gerçeği anlamaları için insanlara böyle temsiller getirir. Allah her şeyi bilir. (4,174; 39,22; 57,28; 6,122; 57,19) {KM, II Samuel 22, 29; I Yuhanna 1,5; Yuhanna 8,12}