KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
يَا أَيُّهَا yā eyyuhā ey  
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
امَنُوا āmenū inananlar ا م ن
إِنَّ inne şüphesiz  
كَثِيرًا keṧīran birçoğu ك ث ر
مِنَ mine -dan  
الْأَحْبَارِ l-eHbāri hahamlar- ح ب ر
وَالرُّهْبَانِ ve rruhbāni ve rahiplerden ر ه ب
لَيَأْكُلُونَ leye’kulūne yerler ا ك ل
أَمْوَالَ emvāle mallarını م و ل
النَّاسِ n-nāsi insanların ن و س
بِالْبَاطِلِ bil-bāTili haksızlıkla ب ط ل
وَيَصُدُّونَ ve yeSuddūne ve çevirirler ص د د
عَنْ ǎn -ndan  
سَبِيلِ sebīli yolu- س ب ل
اللَّهِ llahi Allah  
وَالَّذِينَ velleƶīne kimseler  
يَكْنِزُونَ yeknizūne yığan ك ن ز
الذَّهَبَ ƶ-ƶehebe altın ذ ه ب
وَالْفِضَّةَ velfiDDete ve gümüşü ف ض ض
وَلَا ve lā ve  
يُنْفِقُونَهَا yunfiḳūnehā onları harcamayanlar ن ف ق
فِي  
سَبِيلِ sebīli yolunda س ب ل
اللَّهِ llahi Allah  
فَبَشِّرْهُمْ febeşşirhum işte onlara müjdele ب ش ر
بِعَذَابٍ biǎƶābin bir azabı ع ذ ب
أَلِيمٍ elīmin acıklı ا ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
34. yâ eyyühe-lleẕîne âmenû inne keŝîram mine-l'aḥbâri verruhbâni leye'külûne emvâle-nnâsi bilbâṭili veyeṣuddûne `an sebîli-llâh. velleẕîne yeknizûne-ẕẕehebe velfiḍḍate velâ yünfiḳûnehâ fî sebîli-llâhi febeşşirhüm bi`aẕâbin elîm.
DİYANET VAKFI
34. Ey iman edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve rahiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!
DİYANET İŞLERİ
34. Ey inananlar! Hahamlar ve rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler. Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda sarf etmeyenlere can yakıcı bir azabı müjdele.
ELMALILI HAMDI YAZIR
34. Ey iman edenler, şurası bir gerçektir ki, yahudi hahamları ile hıristiyan rahiplerinin bir çoğu insanların mallarını haksız yere yerler ve Allah yolundan saptırırlar. Bir de altın ve gümüşü hazineye doldurup, onları Allah yolunda sarfetmeyenleri bu yüzden acıklı bir azap ile müjdele!
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
34. Ey inananlar, o bilginlerle rahiplerin çoğu, boş sebeplerle insanların mallarını yerler ve halkı Allah yolundan menederler. Altını, gümüşü biriktirip Allah yolunda harcamayanları elemli bir azapla müjdele.
ALİ BULAÇ
34. Ey iman edenler, gerçek şu ki, (Yahudi) bilginlerinden ve (Hıristiyan) rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele.
SÜLEYMAN ATEŞ
34. Ey inananlar, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve (insanları) Allah yolundan çevirirler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar var ya, işte onlara acı bir azabı müjdele!
GÜLTEKİN ONAN
34. Ey inananlar, gerçek şu ki, (yahudi) bilginlerinden ve (hristiyan) rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Tanrı'nın yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de Tanrı yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele.
SUAT YILDIRIM
34. Ey iman edenler! Doğrusu hahamların ve rahiplerin çoğu halkın mallarını haksız yollardan yerler ve insanları Allah'ın yolundan uzaklaştırırlar.Altını, gümüşü yığıp Allah yolunda harcamayanlar var ya, işte onları acı bir azabın beklediğini müjdele!