KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَقَالَ ve ḳāle ve dediler ق و ل
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
اسْتُضْعِفُوا stuD’ǐfū zayıf düşürülenler ض ع ف
لِلَّذِينَ lilleƶīne kimselere  
اسْتَكْبَرُوا stekberū büyüklük taslayanlara ك ب ر
بَلْ bel hayır  
مَكْرُ mekru hileler kuruyordunuz م ك ر
اللَّيْلِ l-leyli gece ل ي ل
وَالنَّهَارِ ve nnehāri ve gündüz ن ه ر
إِذْ  
تَأْمُرُونَنَا te’murūnenā bize emrediyordunuz ا م ر
أَنْ en  
نَكْفُرَ nekfura inkar etmemizi ك ف ر
بِاللَّهِ billahi Allah’ı  
وَنَجْعَلَ ve nec’ǎle ve koşmamızı ج ع ل
لَهُ lehu O’na  
أَنْدَادًا endāden eşler ن د د
وَأَسَرُّوا veeserrū ve içlerinde gizlediler س ر ر
النَّدَامَةَ n-nedāmete pişmanlıklarını ن د م
لَمَّا lemmā  
رَأَوُا raevu gördüklerinde ر ا ي
الْعَذَابَ l-ǎƶābe azabı ع ذ ب
وَجَعَلْنَا ve ceǎlnā biz de geçirdik ج ع ل
الْأَغْلَالَ l-eğlāle demir halkalar غ ل ل
فِي  
أَعْنَاقِ eǎ’nāḳi boyunlarına ع ن ق
الَّذِينَ elleƶīne kimselerin  
كَفَرُوا keferū inkar edenler ك ف ر
هَلْ hel mı?  
يُجْزَوْنَ yuczevne cezalandırılacaklar ج ز ي
إِلَّا illā başkasıyla  
مَا şeylerden  
كَانُوا kānū oldukları ك و ن
يَعْمَلُونَ yeǎ’melūne yapıyorlar ع م ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
33. veḳâle-lleẕîne-stuḍ`ifû lilleẕîne-stekberû bel mekru-lleyli vennehâri iẕ te'mürûnenâ en nekfüra billâhi venec`ale lehû endâdâ. veeserrü-nnedâmete lemmâ raevu-l`aẕâb. vece`alne-l'aglâle fî a`nâḳi-lleẕîne keferû. hel yüczevne illâ mâ kânû ya`melûn.
DİYANET VAKFI
33. Zayıf sayılanlar da büyüklük taslayanlara: Hayır! Gece gündüz (işiniz) tuzak kurmaktı. Çünkü siz daima Allah'ı inkar etmemizi, O'na ortaklar koşmamızı bize emrederdiniz, derler. Artık azabı gördüklerinde, için için yanarlar; biz de o inkar edenlerin boyunlarına demir halkalar takarız. Onlar ancak yapmakta oldukları günahları yüzünden cezalandırılırlar.
DİYANET İŞLERİ
33. Güçsüz sayılanlar da büyüklük taslayanlara: "Hayır gece gündüz hile kuruyor ve bize Allah'ı inkar etmemizi, O'na ortaklar koşmamızı emrediyordunuz" derler. Azabı gördüklerinde, ettiklerine içleri yanar. İnkar edenlerin boyunlarına demir halkalar vururuz. Yaptıklarından başka bir şeyin mi cezasını çekerler?
ELMALILI HAMDI YAZIR
33. O zayıf düşürülenler de o büyüklük taslayanlara: "Hayır, (işiniz) gece, gündüz hilekârlıktı. Çünkü siz bize Allah'ı inkâr etmemizi ve O'na eş koşmamızı emrediyordunuz." derler. Bunlar azabı gördükleri zaman içlerinden pişmanlık getirmektedirler. Biz de o kâfirlerin boyunlarına demir halkalar geçirmişizdir. Onlar sadece yaptıklarının cezasını çekiyorlardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
33. Ve aşağılık sanılanlar da büyüklük satanlara, hayır derler, gecegündüz düzenler kurup duruyor ve o zamanlar, bize de Allah'a kafir olmamızı ve ona eşler tanımamızı emrediyordunuz ve azabı görünce hepsinde de nedamet belirir ve biz de kafir olanların boyunlarına zincirler vururuz. Onların yaptıklarına karşılık başka bir şey mi verecektik ki?
ALİ BULAÇ
33. Za'fa uğratılanlar da büyüklük taslayanlara: "Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Allah'ı inkar etmemizi ve O'na eşler koşmamızı bize emrediyordunuz" dediler. Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar; Biz de inkar edenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar, yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?
SÜLEYMAN ATEŞ
33. Zayıf düşürülenler büyüklük taslayanlara: "Hayır, gece gündüz dolap (kurar, kötülük aşılardınız) Allah'a nankörlük etmemizi, O'na eşler koşmamızı bize emrederdiniz." dediler. Ve azabı gördüklerinde, içlerinde pişmanlıklarını gizlediler. Biz de o nankörlerin boyunlarına demir halkalar geçirdik. Yalnız yaptıklarıyle cezalanmıyorlar mı?
GÜLTEKİN ONAN
33. Za'fa uğatılanlar da büyüklük taslayanlara: "Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Tanrı'ya küfretmemizi ve O'na eşler koşmamızı bize buyuruyordunuz" dediler. Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar. Biz de küfredenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?
SUAT YILDIRIM
33. Ezilenler de kibirlilere:“Hayır! İşiniz gücünüz, gece gündüz dolap!Siz daima Allah'a nankörlük etmemizi,Ona birtakım şerikler uydurmamızı bizden isterdiniz” derler.Ve böyle atışırlarken hepsi, azabı gördükleri o esnada, pişmanlıklarını içlerine atarlar...O inkârcıların boyunlarına ateşten demir halkalar takarız.Bu, yaptıklarının adil bir karşılığı değil midir?