KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
مَا  
خَلَقْنَا ḣaleḳnā biz yaratmadık خ ل ق
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti gökleri س م و
وَالْأَرْضَ vel’erDe ve yeri ا ر ض
وَمَا ve mā ve bulunanları  
بَيْنَهُمَا beynehumā ikisi arasında ب ي ن
إِلَّا illā ancak yarattık  
بِالْحَقِّ bil-Haḳḳi gerçek ile ح ق ق
وَأَجَلٍ ve ecelin ve bir süreye göre ا ج ل
مُسَمًّى musemmen belli س م و
وَالَّذِينَ velleƶīne ve kimseler  
كَفَرُوا keferū inkar edenler ك ف ر
عَمَّا ǎmmā şeyden  
أُنْذِرُوا unƶirū uyarıldıkları ن ذ ر
مُعْرِضُونَ muǎ’riDūne yüz çevirmektedirler ع ر ض
TÜRKÇE OKUNUŞ
3. mâ ḫalaḳne-ssemâvâti vel'arḍa vemâ beynehümâ illâ bilḥaḳḳi veecelim müsemmâ. velleẕîne keferû `ammâ ünẕirû mü`riḍûn.
DİYANET VAKFI
3. Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları biz, şüphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattık. İnkar edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
DİYANET İŞLERİ
3. Biz, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, ancak gerçek üzere ve belirli bir süre için yarattık; inkar edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
3. Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile ve belirli bir süre için yarattık. İnkâr edenler uyarıldıkları şeyden yüz çeviriyorlar.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
3. Gökleri ve yeryüzünü ancak gerçek olarak ve muayyen bir zaman için yarattık ve kafir olanlarsa korkutuldukları şeylerden yüz çevirirler.
ALİ BULAÇ
3. Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık. İnkar edenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren(kimseler)dir.
SÜLEYMAN ATEŞ
3. Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları (boş yere değil), ancak gerçek ile ve belli bir süreye göre yarattık. İnkar edenler, uyarıldıkları şeyden yüz çevirmektedirler.
GÜLTEKİN ONAN
3. Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı- konulmuş bir ecel ile yarattık. Küfredenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren (kimseler)dir.
SUAT YILDIRIM
3. Biz gökleri, yeri ve bunların arasındaki varlıkları ancak gerçek bir maksatla, adalet ve hikmetle, bir de belli bir süre için yarattık. Ama kâfirler uyarıldıkları kı