KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
يَا دَاوُودُ yā dāvūdu Davud  
إِنَّا innā elbette biz  
جَعَلْنَاكَ ceǎlnāke seni yaptık ج ع ل
خَلِيفَةً ḣalīfeten hükümdar خ ل ف
فِي  
الْأَرْضِ l-erDi yeryüzünde ا ر ض
فَاحْكُمْ feHkum o halde hükmet ح ك م
بَيْنَ beyne arasında ب ي ن
النَّاسِ n-nāsi insanlar ن و س
بِالْحَقِّ bil-Haḳḳi adaletle ح ق ق
وَلَا ve lā ve  
تَتَّبِعِ tettebiǐ uyma ت ب ع
الْهَوَىٰ l-hevā keyfine ه و ي
فَيُضِلَّكَ feyuDilleke sonra seni saptırır ض ل ل
عَنْ ǎn -ndan  
سَبِيلِ sebīli yolu- س ب ل
اللَّهِ llahi Allah’ın  
إِنَّ inne şüphesiz  
الَّذِينَ elleƶīne kimselere  
يَضِلُّونَ yeDillūne sapanlara ض ل ل
عَنْ ǎn -ndan  
سَبِيلِ sebīli yolu- س ب ل
اللَّهِ llahi Allah’ın  
لَهُمْ lehum onlara vardır  
عَذَابٌ ǎƶābun bir azab ع ذ ب
شَدِيدٌ şedīdun çetin ش د د
بِمَا bimā dolayı  
نَسُوا nesū unuttuklarından ن س ي
يَوْمَ yevme gününü ي و م
الْحِسَابِ l-Hisābi hesap ح س ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
26. yâ dâvûdü innâ ce`alnâke ḫalîfeten fi-l'arḍi faḥküm beyne-nnâsi bilḥaḳḳi velâ tettebi`i-lhevâ feyüḍilleke `an sebîli-llâh. inne-lleẕîne yeḍillûne `an sebîli-llâhi lehüm `aẕâbün şedîdüm bimâ nesû yevme-lḥisâb.
DİYANET VAKFI
26. Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık. O halde insanlar arasında adaletle hükmet. Heva ve hevese uyma, sonra bu seni Allah'ın yolundan saptırır. Doğrusu Allah'ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin bir azap vardır.
DİYANET İŞLERİ
26. Ey Davud! Seni şüphesiz yeryüzünde hükümran kıldık, o halde insanlar arasında adaletle hükmet, hevese uyma yoksa seni Allah'ın yolundan saptırır. Doğrusu, Allah'ın yolundan sapanlara, onlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin azap vardır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
26. Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. Artık insanlar arasında hak ile hüküm ver. Keyfe, arzuya uyma ki, seni Allah yolundan saptırmasın. Çünkü Allah yolundan sapanlar, hesap gününü unuttukları için kendilerine çok şiddetli bir azab vardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
26. Ey Davud, biz seni yeryüzüne hakim ettik, artık insanlar arasında, adaletle hükmet ve dileğine uyma ki seni Allah yolundan saptırır; Allah yolundan sapanlaraysa şiddetli bir azap var soru gününü unuttuklarından.
ALİ BULAÇ
26. "Ey Davud, gerçek şu ki, Biz seni yeryüzünde bir halife kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, istek ve tutkulara (hevaya) uyma; sonra seni Allah'ın yolundan saptırır. Şüphesiz Allah’ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azap vardır."
SÜLEYMAN ATEŞ
26. Ey Davud, biz seni yeryüzünde (senden öncekilerin yerine) hükümdar yaptık. İnsanlar arasında adaletle hükmet; keyf(in)e uyma, sonra seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlar ise, hesap gününü unuttuklarından dolayı, çetin azaba uğrayacaklardır.
GÜLTEKİN ONAN
26. "Ey Davud, gerçek şu ki, biz seni yeryüzünde bir halife kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, istek ve tutkulara (hevaya) uyma; sonra seri Tanrı'nın yolundan saptırır. Şüphesiz Tanrı'nın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azab vardır."
SUAT YILDIRIM
26. “Davud! Biz seni ülkede hükümdar yaptık, sen de insanlar arasında adaletle hükmet, keyfine uyma ki seni Allah yolundan saptırmasın. Allah yolundan sapanlara hesap gününü unuttukları için, şiddetli bir azap vardır.