KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
إِنَّ inne şüphesiz  
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
كَفَرُوا keferū inkar edenler ك ف ر
وَيَصُدُّونَ ve yeSuddūne ve geri çevirenler ص د د
عَنْ ǎn -ndan  
سَبِيلِ sebīli yolu- س ب ل
اللَّهِ llahi Allah’ın  
وَالْمَسْجِدِ velmescidi ve Mescid-i Haram’dan س ج د
الْحَرَامِ l-Harāmi ve Mescid-i Haram’dan ح ر م
الَّذِي lleƶī  
جَعَلْنَاهُ ceǎlnāhu yaptığımız ج ع ل
لِلنَّاسِ linnāsi bütün insanlar için ن و س
سَوَاءً sevāen eşit ibadet yeri س و ي
الْعَاكِفُ l-ǎākifu yerli olan ع ك ف
فِيهِ fīhi orada  
وَالْبَادِ velbādi ve dışarıdan gelen ب د و
وَمَنْ ve men ve kim  
يُرِدْ yurid isterse ر و د
فِيهِ fīhi orada böyle  
بِإِلْحَادٍ biilHādin haktan sapmak ل ح د
بِظُلْمٍ biZulmin zulüm ile ظ ل م
نُذِقْهُ nuƶiḳhu ona taddırırız ذ و ق
مِنْ min -tan  
عَذَابٍ ǎƶābin bir azab- ع ذ ب
أَلِيمٍ elīmin acı ا ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
25. inne-lleẕîne keferû veyeṣuddûne `an sebîli-llâhi velmescidi-lḥarâmi-lleẕî ce`alnâhü linnâsi sevâeni-l`âkifü fîhi velbâd. vemey yürid fîhi biilḥâdim biżulmin nüẕiḳhü min `aẕâbin elîm.
DİYANET VAKFI
25. İnkar edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mabed) kıldığımız Mescid-i Haram'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.
DİYANET İŞLERİ
25. Doğrusu inkar edenleri, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescidi Haram'dan alıkoyanları ve orada zulm ile yanlış yola saptırmak isteyeni, can yakıcı bir azaba uğratırız.
ELMALILI HAMDI YAZIR
25. Şüphesiz inkâr edenlere, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescidi Haram'dan alıkoyanlara ve orada zulümle yanlış yola saptırmak isteyene can yakıcı bir azab tattırırız.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
25. Kafir olanlar ve halkı Allah'ın yolundan çıkaranlar ve insanlar için ibadet yeri olarak halkettiğimiz ve orada yurt tutanla orayı ziyaret için gelen hakkında aynı hükümleri yürüttüğümüz Mescidi Haram'dan men edenlerse. Ve kim orada nehy edilmiş birşeyi zulmederek yapmak isterse ona elemli azabı tattırırız.
ALİ BULAÇ
25. Gerçek şu ki, inkar edip Allah yolundan ve yerlilerle dışarıdan gelenler için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara, orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir azap taddırırız.
SÜLEYMAN ATEŞ
25. Nankörlük edenler, Allah'ın yolundan ve gerek yerli, gerek dışarıdan gelen bütün insanlar için ibadet yeri yaptığımız Mescid-i Haram'dan (insanları) geri çevirenler (bilsinler ki), kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı bir azab taddırırız.
GÜLTEKİN ONAN
25. Gerçek şu ki, küfredip Tanrı yolundan ve yerlilerle dışarıdan gelenler için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara, orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir azab tattırırız.
SUAT YILDIRIM
25. Kendileri dini inkâr edenler, üstelik insanları Allah'ın yolundan ve gerek şehirli, gerek taşralı bütün insanlara müsavi olmak üzere kıble ve ibadet yeri yaptığımız Mescid-i Haramdan engelleyip uzaklaştıranlar bilsinler ki kim orada böyle zulüm ile haktan ve adaletten sapmak isterse ona can yakıcı bir azap tattırırız. (8,34)