KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
أَفَرَأَيْتَ eferaeyte gördün mü? ر ا ي
مَنِ meni kimseyi  
اتَّخَذَ tteḣaƶe edinen ا خ ذ
إِلَٰهَهُ ilāhehu tanrı ا ل ه
هَوَاهُ hevāhu keyfini ه و ي
وَأَضَلَّهُ ve eDellehu ve saptırdığı ض ل ل
اللَّهُ llahu Allah’ın  
عَلَىٰ ǎlā -ye göre  
عِلْمٍ ǐlmin bir bilgi- ع ل م
وَخَتَمَ ve ḣateme ve mühürlediği خ ت م
عَلَىٰ ǎlā üzerini  
سَمْعِهِ sem’ǐhi kulağının س م ع
وَقَلْبِهِ ve ḳalbihi ve kalbini ق ل ب
وَجَعَلَ ve ceǎle ve çektiği ج ع ل
عَلَىٰ ǎlā üstüne  
بَصَرِهِ beSarihi gözünün ب ص ر
غِشَاوَةً ğişāveten perde غ ش و
فَمَنْ femen şimdi kim?  
يَهْدِيهِ yehdīhi ona doğru yolu gösterecek ه د ي
مِنْ min  
بَعْدِ beǎ’di sonra ب ع د
اللَّهِ llahi Allah’tan  
أَفَلَا efelā  
تَذَكَّرُونَ teƶekkerūne düşünmüyor musunuz? ذ ك ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
23. eferaeyte meni-tteḫaẕe ilâhehû hevâhü veeḍallehü-llâhü `alâ `ilmiv veḫateme `alâ sem`ihî veḳalbihî vece`ale `alâ beṣarihî gişâveh. femey yehdîhi mim ba`di-llâh. efelâ teẕekkerûn.
DİYANET VAKFI
23. Heva ve hevesini tanrı edinen ve Allah'ın (kendi katındaki) bir bilgiye göre saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hala ibret almayacak mısınız?
DİYANET İŞLERİ
23. Heva ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü? Onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Ey insanlar! Anlamaz mısınız?
ELMALILI HAMDI YAZIR
23. (Ey Muhammed!) Hevâ ve hevesini kendine ilâh edinen, Allah'ın kendi ilmi dahilinde saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürleyip gözüne perde çektiği kimseyi görüyor musun? Şimdi onu Allah'tan başka kim hidâyete erdirebilir? Hala düşünmez misiniz?
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
23. Gördün mü dileğini mabud edineni ve halini bildiği halde Allah tarafından sapıklığa terkedileni ve onun kulağını ve kalbini mühürlemiştir ve gözüne de perde çekmiştir; artık Allah'tan sonra kim doğru yolu gösterebilir ona? Hala mı öğüt ve ibret almazsınız?
ALİ BULAÇ
23. Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allah'ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah'tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz?
SÜLEYMAN ATEŞ
23. Keyfini tanrı edinen ve Allah'ın bir bilgiye göre saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi ona Allah'tan sonra kim doğru yolu gösterecek? Düşünmüyor musunuz?
GÜLTEKİN ONAN
23. Şimdi sen, kendi hevasını tanrı edinen ve Tanrı'nın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Tanrı'dan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz?
SUAT YILDIRIM
23. Baksana kendi heva ve hevesini ilah edinen, ilmi olduğu halde Allah'ın kendisini şaşırtıp, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözlerine de perde çektiği kimsenin haline! Hakkı görmemekte ve azgınlıkta ısrar etmesi sebebiyle Allah’ın şaşırttığı bu kimseyi kim yola getirebilir? Düşünmüyor musunuz? (7,186)