KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَقَدْ veleḳad ve andolsun  
اتَيْنَا āteynā biz verdik ا ت ي
مُوسَى mūsā Musa’ya  
الْكِتَابَ l-kitābe Kitabı ك ت ب
فَلَا felā sakın  
تَكُنْ tekun olma ك و ن
فِي içinde  
مِرْيَةٍ miryetin kuşku م ر ي
مِنْ min -ndan  
لِقَائِهِ liḳāihi onun ulaşması- ل ق ي
وَجَعَلْنَاهُ ve ceǎlnāhu ve onu yaptık ج ع ل
هُدًى huden yol gösterici ه د ي
لِبَنِي libenī oğullarına ب ن ي
إِسْرَائِيلَ isrāīle İsrail  
TÜRKÇE OKUNUŞ
23. veleḳad âteynâ mûse-lkitâbe felâ tekün fî miryetim mil liḳâehi vece`alnâhü hüdel libenî isrâîl.
DİYANET VAKFI
23. Andolsun biz Musa'ya Kitap verdik, -(Resulüm!) sen ona kavuşacağından şüphe etme- ve onu İsrailoğullarına hidayet rehberi kıldık.
DİYANET İŞLERİ
23. And olsun ki Musa'ya Kitap verdik; Sakın sen ona kavuşacağından şüphe etme. Musa'ya verdiğimizi İsrailoğullarına doğruluk rehberi kıldık.
ELMALILI HAMDI YAZIR
23. Andolsun ki biz vaktiyle Musa'ya kitap vermiştik. Şimdi de sen ona (öyle bir kitaba) kavuşmaktan şüphe içinde olma. Biz onu İsrailoğullarına doğru yolu göstren bir rehber kılmıştık.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
23. Ve andolsun ki Musa'ya da kitap vermiştik, ona kavuşacağında şüphen olmasın ve biz, İsrailoğullarına o kitabı, doğru yolu gösteren bir rehber yapmıştık.
ALİ BULAÇ
23. Andolsun, Biz Musa’ya kitabı vermiştik; böylece sen ona kavuşmaktan kuşku içinde olma. Biz onu İsrailoğulları'na bir yol gösterici kılmıştık.
SÜLEYMAN ATEŞ
23. Andolsun biz Musa'ya Kitabı verdik. Sakın onun (Musa'ya) ulaşmasından kuşkuya düşme. Onu İsrail oğullarına yol gösterici yaptık.
GÜLTEKİN ONAN
23. Andolsun, biz Musa'ya kitabı vermiştik; böylece sen ona kavuşmaktan kuşku içinde olma. Biz onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık.
SUAT YILDIRIM
23. Şu bir gerçektir ki, sana verdiğimiz gibi Mûsâ'ya da kitap vermiş, sana vahyettiğimiz gibi ona da vahyetmiştik.Dolayısıyla onun da böyle bir vahiy aldığından hiç tereddüdün olmasın.Biz ona verdiğimiz kitabı, İsrailoğullarına rehber kıldık.Onlar sabrettiği ve âyetlerimize kesin olarak inandıkları müddetçe,Biz, emir ve irşadımızla onlardan doğru yolu gösteren önderler tayin ettik. (17,2)