KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَمَّا velemmā ne zaman ki  
وَرَدَ verade varınca و ر د
مَاءَ māe suyuna م و ه
مَدْيَنَ medyene Medyen  
وَجَدَ vecede buldu و ج د
عَلَيْهِ ǎleyhi onun başında  
أُمَّةً ummeten bir grubu ا م م
مِنَ mine -dan  
النَّاسِ n-nāsi insanlar- ن و س
يَسْقُونَ yesḳūne hayvanlarını sularken س ق ي
وَوَجَدَ ve vecede ve buldu و ج د
مِنْ min  
دُونِهِمُ dūnihimu onların gerisinde د و ن
امْرَأَتَيْنِ mraeteyni iki kız م ر ا
تَذُودَانِ teƶūdāni sudan meneden  
قَالَ ḳāle Musa dedi ق و ل
مَا nedir?  
خَطْبُكُمَا ḣaTbukumā sizin işiniz خ ط ب
قَالَتَا ḳāletā dediler ki ق و ل
لَا  
نَسْقِي nesḳī biz sulayamayız س ق ي
حَتَّىٰ Hattā kadar  
يُصْدِرَ yuSdira sulayıp çekilinceye ص د ر
الرِّعَاءُ r-riǎāu çobanlar ر ع ي
وَأَبُونَا ve ebūnā ve babamız da ا ب و
شَيْخٌ şeyḣun bir ihtiyardır ش ي خ
كَبِيرٌ kebīrun büyük ك ب ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
23. velemmâ verade mâe medyene vecede `aleyhi ümmetem mine-nnâsi yesḳûn. vevecede min dûnihimü-mraeteyni teẕûdân. ḳâle mâ ḫaṭbükümâ. ḳâletâ lâ nesḳî ḥattâ yuṣdira-rri`âü veebûnâ şeyḫun kebîr.
DİYANET VAKFI
23. Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir çok insan buldu. Onların gerisinde de, (hayvanlarını) engelleyen iki kadın gördü. Onlara: Derdiniz nedir? dedi. Şöyle cevap verdiler: Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır.
DİYANET İŞLERİ
23. Medyen suyuna geldiğinde, davarlarını sulayan bir insan topluluğu buldu. Onlardan başka, hayvanlarını sudan alıkoyan iki kadın gördü. Onlara: "Derdiniz nedir?" dedi. "Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız. Babamız çok yaşlıdır, onun için bu işi biz yapıyoruz" dediler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
23. Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir çok insan buldu. Onların gerisinde de (hayvanlarını suyun olduğu yerden) geri çeken iki kadın gördü. Onlara "Derdiniz nedir?" dedi. Şöyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayıp çekilmeden biz ( onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır. "
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
23. Medyen suyuna varınca orada, hayvanlarını sulayan bir bölük halk gördü. Gerilerinde de iki kadın vardı, onlar, hayvanlarını sudan menediyorlardı. Musa, ne yapıyorsunuz, niçin hayvanlarınızı sulamıyorsunuz deyince dediler ki çobanlar gidinceye dek biz, hayvanlarımızı sulayamıyoruz ve babamız da pek ihtiyar bir adam.
ALİ BULAÇ
23. Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan topluluğu buldu. Onların gerisinde de (hayvanları su başına götürmekten çekinen) iki kadın buldu. Dedi ki: "Bu durumunuz ne?" "Çobanlar sürülerini sulamadıkça, biz sürülerimizi sulayamayız; babamız, yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır." dediler.
SÜLEYMAN ATEŞ
23. Medyen suyuna varınca o(su)nun başında birçok insanların, (hayvanlarını) suladıklarını gördü. Onların gerisinde de, (diğerlerinin hayvanlarına karışmasın diye hayvanlarını) sudan meneden iki kız buldu. (Musa, onlara): "İşiniz nedir, (niçin hayvanları suya bırakmıyorsunuz)?" dedi. Dediler ki: "Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız. Babamız da büyük bir ihtiyardır (O gelemez)."
GÜLTEKİN ONAN
23. Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan ümmeti buldu. Onların gerisinde de [hayvanları su başına götürmekten çekinen] iki kadın buldu. Dedi ki: "Bu durumunuz ne?" "Çobanlar sürülerini sulamadıkça biz sürülerimizi sulayamayız; babamız, yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır" dediler.
SUAT YILDIRIM
23. Medyen'in su kuyularına varınca orada davarlarını suvaran bir grup insan buldu.Onların gerisinde de, kendi hayvanlarını uzakta tutmaya çalışan iki kadın gördü“Siz niçin bekliyorsunuz?” diye sordu.Onlar da: “Çobanlar hayvanlarını suvarıp ayrılmadıkça, biz suvarmayız.Babamız da hayli yaşlı olduğundan iş bize kalıyor” diye cevapladılar. {KM, Çıkış 2,16}