KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَقَالَ ve ḳāle ve dedi ki ق و ل
الَّذِي lleƶī kimse  
اشْتَرَاهُ şterāhu onu satın alan ش ر ي
مِنْ min  
مِصْرَ miSra Mısır’lı م ص ر
لِامْرَأَتِهِ liAmraetihi karısına م ر ا
أَكْرِمِي ekrimī ona kıymet ver ك ر م
مَثْوَاهُ meṧvāhu iyi bak ث و ي
عَسَىٰ ǎsā belki ع س ي
أَنْ en  
يَنْفَعَنَا yenfeǎnā bize yararı dokunur ن ف ع
أَوْ ev ya da  
نَتَّخِذَهُ netteḣiƶehu onu ediniriz ا خ ذ
وَلَدًا veleden evlad و ل د
وَكَذَٰلِكَ ve keƶālike ve böylece  
مَكَّنَّا mekkennā bir imkan verdik م ك ن
لِيُوسُفَ līūsufe Yusuf’a  
فِي  
الْأَرْضِ l-erDi o yerde ا ر ض
وَلِنُعَلِّمَهُ velinuǎllimehu ve ona öğrettik ع ل م
مِنْ min  
تَأْوِيلِ te’vīli yorumunu ا و ل
الْأَحَادِيثِ l-eHādīṧi düşlerin ح د ث
وَاللَّهُ vallahu ve Allah  
غَالِبٌ ğālibun galip olandır غ ل ب
عَلَىٰ ǎlā  
أَمْرِهِ emrihi işinde ا م ر
وَلَٰكِنَّ velākinne ama  
أَكْثَرَ ekṧera çoğu ك ث ر
النَّاسِ n-nāsi insanların ن و س
لَا  
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bilmezler ع ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
21. veḳâle-lleẕi-şterâhü mim miṣra limraetihî ekrimî meŝvâhü `asâ ey yenfe`anâ ev netteḫiẕehû veledâ. vekeẕâlike mekkennâ liyûsüfe fi-l'arḍ. velinü`allimehû min te'vîli-l'eḥâdîŝ. vellâhü gâlibün `alâ emrihî velâkinne ekŝera-nnâsi lâ ya`lemûn.
DİYANET VAKFI
21. Mısır'da onu satın alan adam, karısına dedi ki: "Ona değer ver ve güzel bak! Umulur ki bize faydası olur. Veya onu evlat ediniriz." İşte böylece (Mısır da adaletle hükmetmesi) ve kendisine (rüyadaki) olayların yorumunu öğretmemiz için Yusufu o yere yerleştirdik. Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.
DİYANET İŞLERİ
21. Mısır'da onu satın alan kimse karısına: "Ona güzel bak, belki bize faydası olur yahut ta onu evlat ediniriz" dedi. Biz işte böylece Yusuf'u o yere yerleştirdik; ona, rüyaların nasıl yorumlanacağını öğrettik. Allah, işinde hakimdir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
21. Onu satın alan Mısırlı, eşine dedi ki: "Buna güzel bak. Bize faydalı olabilir, ya da evlat ediniriz." Yusuf'u böylece oraya yerleştirdik. Ona rüyaların tabirini de öğrettik. Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
21. Mısır halkından olup onu satın alan kişi, karısına, buna izzetle muamele et, umarım ki bize faydası dokunur, yahut da onu evlat ediniriz demişti. İşte Yusuf'u, Mısır'da böylece yerleştirdik de ona rüya yormasını öğrettik ve Allah, yaptığı işte üstündür daima, fakat insanların çoğu, bunu bilmez.
ALİ BULAÇ
21. Onu satın alan bir Mısırlı (aziz,) karısına: "Onun yerini üstün tut (ona güzel bak), umulur ki bize bir yararı dokunur ya da onu evlat ediniriz" dedi. Böylelikle Biz, Yusuf'u yeryüzünde (Mısır'da) yerleşik kıldık. Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik. Allah, emrinde galib olandır, ancak insanların çoğu bilmezler.
SÜLEYMAN ATEŞ
21. Onu satın alan Mısır'lı (hazine bakanı Kıtfir), karısı(Zeliha'y)a: "Ona iyi bak, belki bize yararı dokunur, ya da onu evlad ediniriz!" dedi. Böylece biz Yusuf'a o yerde güzel bir imkan verdik ki ona düşlerin yorumunu öğretelim. Allah, buyruğunu yerine getirendir, ama insanların çoğu bilmezler.
GÜLTEKİN ONAN
21. Onu satın alan bir Mısır'lı [Aziz] karısına: "Onun yerini üstün tut (ona güzel bak), umulur ki bize bir yararı dokunur ya da onu evlat ediniriz" dedi. Böylelikle biz, Yusuf'u yeryüzünde (Mısır'da) yerleşik kıldık. Ona sözlerin yorumundan [olan bir bilgiyi] öğrettik. Tanrı, buyruğunda galib olandır, ancak insanların çoğu bilmezler.
SUAT YILDIRIM
21. Mısır'da Yusuf’u satın alan vezir, hanımına: “Ona güzel bak!” dedi,“Belki bize faydası dokunur, yahut onu evlat ediniriz!” Böylece Yusuf’un o ülkede yerini sağlamlaştırdık, ona imkân verdik ve bu cümleden olarak, ona rüyaların yorumunu öğrettik.Allah Teâlâ iradesini yerine getirmekte her zaman mutlak galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler. {KM, Tekvin 10,6; Keza 39. bölüm}