KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَإِنْ fein eğer  
حَاجُّوكَ Hāccūke seninle tartışmaya girişirlerse ح ج ج
فَقُلْ feḳul de ki ق و ل
أَسْلَمْتُ eslemtu ben teslim ettim س ل م
وَجْهِيَ vechiye özümü و ج ه
لِلَّهِ lillahi Allah’a  
وَمَنِ ve meni ve kimseler  
اتَّبَعَنِ ttebeǎni bana uyan ت ب ع
وَقُلْ ve ḳul ve de ki ق و ل
لِلَّذِينَ lilleƶīne kendilerine  
أُوتُوا ūtū verilenlere ا ت ي
الْكِتَابَ l-kitābe Kitap ك ت ب
وَالْأُمِّيِّينَ vel’ummiyyīne ve ümmilere ا م م
أَأَسْلَمْتُمْ eeslemtum Siz de İslam teslim oldunuz mu? س ل م
فَإِنْ fein eğer  
أَسْلَمُوا eslemū İslam olurlarsa س ل م
فَقَدِ feḳadi muhakkak  
اهْتَدَوْا htedev doğru yolu bulmuşlardır ه د ي
وَإِنْ vein yok eğer  
تَوَلَّوْا tevellev dönerlerse و ل ي
فَإِنَّمَا feinnemā artık  
عَلَيْكَ ǎleyke sana düşen  
الْبَلَاغُ l-belāğu sadece duyurmaktır ب ل غ
وَاللَّهُ vallahu Allah  
بَصِيرٌ beSīrun görmektedir ب ص ر
بِالْعِبَادِ bil-ǐbādi kullarının yaptıklarını ع ب د
TÜRKÇE OKUNUŞ
20. fein ḥâccûke feḳul eslemtü vechiye lillâhi vemeni-ttebe`an. veḳul lilleẕîne ûtü-lkitâbe vel'ümmiyyîne eeslemtüm. fein eslemû feḳadi-htedev. vein tevellev feinnemâ `aleyke-lbelâg. vellâhü beṣîrum bil`ibâd.
DİYANET VAKFI
20. Eğer seninle tartışmaya girerlerse de ki: "Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah'a teslim ettim." Ehl-i kitaba ve ümmilere de: "Siz de Allah'a teslim oldunuz mu?" de. Eğer teslim oldularsa doğru yolu buldular demektir. Yok eğer yüz çevirdilerse sana düşen, yalnızca duyurmaktır. Allah kullarını çok iyi görmektedir.
DİYANET İŞLERİ
20. Eğer seninle tartışmaya girişirlerse, "Ben bana uyanlarla birlikte kendimi Allah'a verdim" de. Kendilerine Kitap verilenlere ve kitapsızlara: "Siz de İslam oldunuz mu?" de, şayet İslam olurlarsa doğru yola girmişlerdir, yüz çevirirlerse, sana yalnız tebliğ etmek düşer. Allah kullarını görür.
ELMALILI HAMDI YAZIR
20. Buna karşı seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir". Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: "Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?" Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Allah kulları görendir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
20. Seninle çekişirlerse hemen de ki: Ben ve bana uyanlar, özümüzü Allah'a teslim ettik. Kendilerine kitap verilenlerle analarından doğdukları gibi kalanlara de ki: Siz de teslim oldunuz mu? Özlerini Allah'a tapşırırlar, İslam dinini kabul ederlerse şüphe yok ki doğru yolu bulmuş olurlar. Yüz çevirirlerse sana düşen ancak bildirmedir ve Allah, kullarını görür.
ALİ BULAÇ
20. Eğer seninle çekişip-tartışırlarsa, de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim." Ve kitap verilenlerle ümmilere de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık sana düşen yalnızca tebliğ(etmek)dir. Allah, kulları hakkıyla görendir.
SÜLEYMAN ATEŞ
20. Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: "Ben de özümü Allah'a teslim ettim bana uyanlar da." Kendilerine Kitap verilenlere ve ümmilere de ki: "Siz de İslam oldunuz mu?" Eğer İslam olurlarsa doğru yolu bulmuşlardır. Yok eğer dönerlerse, sana düşen, sadece duyurmaktır. Allah kulları(nın yaptıklarını) görmektedir.
GÜLTEKİN ONAN
20. Eğer seninle çekişip-tartışırlarsa de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Tanrı'ya teslim ettim." Ve kitap verilenlerle ümmilere de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık sana düşen yalnızca tebliğ (etmek)dir. Tanrı, kulları hakkıyla görendir.
SUAT YILDIRIM
20. Buna karşı seninle münakaşaya kalkışanlara de ki: “Ben yüzümü, özümü Allah'a teslim ettim. Bana bağlı olanlar da O’na teslim oldular.” O Ehl-i kitapla, kitap ehli olmayan ümmîlere (müşriklere) de ki: “Siz de teslim olup müslüman olmaya var mısınız?” Eğer hakka teslim olup İslâm’a girerlerse doğru yolu bulmuş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse, sana düşen görev, sadece hakkı tebliğdir. Allah kullarını hakkıyla görür.