KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَاسْتَجَابَ festecābe ve karşılık verdi ج و ب
لَهُمْ lehum onlara  
رَبُّهُمْ rabbuhum Rableri ر ب ب
أَنِّي ennī elbette ben  
لَا  
أُضِيعُ uDīǔ zayi etmeyeceğim ض ي ع
عَمَلَ ǎmele işini ع م ل
عَامِلٍ ǎāmilin hiçbir çalışanın ع م ل
مِنْكُمْ minkum sizden  
مِنْ min  
ذَكَرٍ ƶekerin erkek ذ ك ر
أَوْ ev veya  
أُنْثَىٰ unṧā kadın ا ن ث
بَعْضُكُمْ beǎ’Dukum hepiniz ب ع ض
مِنْ min  
بَعْضٍ beǎ’Din birbirinizdensiniz ب ع ض
فَالَّذِينَ felleƶīne kimseler  
هَاجَرُوا hācerū göç edenler ه ج ر
وَأُخْرِجُوا ve uḣricū ve çıkarılanlar خ ر ج
مِنْ min -ndan  
دِيَارِهِمْ diyārihim yurtları- د و ر
وَأُوذُوا ve ūƶū ve işkence edilenler ا ذ ي
فِي  
سَبِيلِي sebīlī benim yolumda س ب ل
وَقَاتَلُوا ve ḳātelū ve vuruşanlar ق ت ل
وَقُتِلُوا ve ḳutilū ve öldürülenler ق ت ل
لَأُكَفِّرَنَّ leukeffiranne elbette örteceğim ك ف ر
عَنْهُمْ ǎnhum onların  
سَيِّئَاتِهِمْ seyyiātihim kötülüklerini س و ا
وَلَأُدْخِلَنَّهُمْ veleudḣilennehum ve onları sokacağım د خ ل
جَنَّاتٍ cennātin cennetlere ج ن ن
تَجْرِي tecrī akan ج ر ي
مِنْ min -ndan  
تَحْتِهَا teHtihā altları- ت ح ت
الْأَنْهَارُ l-enhāru ırmaklar ن ه ر
ثَوَابًا ṧevāben bir karşılık olarak ث و ب
مِنْ min  
عِنْدِ ǐndi katından ع ن د
اللَّهِ llahi Allah  
وَاللَّهُ vallahu Allah  
عِنْدَهُ ǐndehu katındadır ع ن د
حُسْنُ Husnu en güzeli ح س ن
الثَّوَابِ ṧ-ṧevābi karşılıkların ث و ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
195. festecâbe lehüm rabbühüm ennî lâ üḍî`u `amele `âmilim minküm min ẕekerin ev ünŝâ. ba`ḍuküm mim ba`ḍ. felleẕîne hâcerû veuḫricû min diyârihim veûẕû fî sebîlî veḳâtelû veḳutilû leükeffiranne `anhüm seyyiâtihim veleüdḫilennehüm cennâtin tecrî min taḥtihe-l'enhâr. ŝevâbem min `indi-llâh. vellâhü `indehû ḥusnü-ŝŝevâb.
DİYANET VAKFI
195. Bunun üzerine Rableri, onların dualarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükafat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun katındadır.
DİYANET İŞLERİ
195. Rableri dualarını kabul etti: "Birbirinizden meydana gelen sizlerden, erkek olsun, kadın olsun, iş yapanın işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden çıkarılanların, yolumda ezaya uğratılanların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim. And olsun ki, Allah katından bir nimet olarak, onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Nimetin güzeli Allah katındadır".
ELMALILI HAMDI YAZIR
195. Rableri onlara şu karşılığı verdi: "Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden, hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet edilenler, savaşanlar ve öldürülenler... Onların günahlarını elbette örteceğim ve Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları altından ırmaklar akan cennetlere de koyacağım. En güzel mükafat Allah katındadır".
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
195. Gerçekten de Rableri, dualarını kabul etti, ben, erkek olsun, kadın olsun, içinizden iyilik yapanın iyiliğini boşa çıkarmam, bazınız bazınızdan meydana gelmedir ve hepiniz birsiniz bence. Ama benim yolumda göçenlerin, yurtlarından çıkarılanların, eziyete uğrayanların, savaşıp vuruşanların, vurulup ölenlerin kusurlarını, andolsun ki mutlaka örteceğim ve onları, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım, Allah katından mükafattır bu, daha güzel mükafat da gene Allah katında.
ALİ BULAÇ
195. Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah Katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun Katındadır."
SÜLEYMAN ATEŞ
195. Rableri onlara karşılık verdi: "Ben, sizden erkek kadın, hiçbir çalışanın işini zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkence edilenler, vuruşanlar ve öldürülenler... Elbette onların kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Yaptıklarına), Allah katından bir karşılık olarak (onlara bu ni'metleri vereceğim). Karşılıkların en güzeli Allah katındadır."
GÜLTEKİN ONAN
195. Nitekim rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim (keffirenne) ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Tanrı katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Tanrı, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun katındadır."
SUAT YILDIRIM
195. Onların Rabbi de dualarına şöyle icabet buyurdu: “Sizden gerek erkek, gerek kadın, hayır işleyen hiçbir kimsenin çalışmasını zayi etmem. Çünkü siz birbirinizdensiniz, birbirinizden farkınız yoktur. Benim rızam için hicret edenlerin, vatanlarından sürülenlerin, Benim yolumda işkenceye, zarara uğrayanların, Benim yolumda savaşanların ve öldürülenlerin, Elbette kusurlarını örtecek ve elbette onları Allah tarafından mükâfat olarak içinden ırmaklar akan cenetlere yerleştireceğim. En güzel ödüller Allah'ın yanındadır. (2,186; 60,1; 85,8)