TÜRKÇE OKUNUŞ |
19. vecâet sekratü-lmevt bilḥaḳḳ. ẕâlike mâ künte minhü teḥîd.
|
|
DİYANET VAKFI |
19. Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
19. Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir, ey insan, işte bu senin öteden beri korkup kaçtığın şeydir.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
19. Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, "Ey insan! İşte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir." denir.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
19. Ölüm baygınlığı, gerçek olarak gelip çattı mı buydu işte denir, senin kaçıp durduğun.
|
|
ALİ BULAÇ |
19. O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "İşte bu, senin yan çizip-kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman da).
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
19. Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldi. İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
19. O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "işte bu, senin yan çizip-kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman da).
|
|
SUAT YILDIRIM |
19. Vakti geldiğinde ölüm sekeratı başlayınca, can çekiştiği sırada insana “İşte” denir, “senin en çok nefret edip kaçtığın şey!”
|
|