KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَجَاءَتْ ve cāet ve geldi ج ي ا
سَيَّارَةٌ seyyāratun bir kervan س ي ر
فَأَرْسَلُوا fe erselū gönderdiler ر س ل
وَارِدَهُمْ veridehum sucularını و ر د
فَأَدْلَىٰ feedlā sarkıttı د ل و
دَلْوَهُ delvehu kovasını د ل و
قَالَ ḳāle dedi ki ق و ل
يَا بُشْرَىٰ yā buşrā müjde! ب ش ر
هَٰذَا hāƶā bu  
غُلَامٌ ğulāmun bir oğlan! غ ل م
وَأَسَرُّوهُ ve eserrūhu ve onu sakladılar س ر ر
بِضَاعَةً biDāǎten ticaret için ب ض ع
وَاللَّهُ vallahu halbuki Allah  
عَلِيمٌ ǎlīmun biliyordu ع ل م
بِمَا bimā şeyleri  
يَعْمَلُونَ yeǎ’melūne onların yaptıkları ع م ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
19. vecâet seyyâratün feerselû vâridehüm feedlâ delveh. ḳâle yâ büşrâ hâẕâ gulâm. veeserrûhü biḍâ`ah. vellâhü `alîmüm bimâ ya`melûn.
DİYANET VAKFI
19. Bir kervan geldi ve sucularını (kuyuya) gönderdiler, o da (gidip) kovasını saldı, (Yusufu görünce) "Müjde! İşte bir oğlan!" dedi. Onu bir ticaret malı olarak sakladılar. Allah onların yaptıklarını çok iyi bilir.
DİYANET İŞLERİ
19. Bir kervan geldi, sucularını gönderdiler; sucu kovasını kuyuya saldı, "Müjde! İşte bir oğlan" dedi. Yusuf'u alıp onu ticari bir mal olarak sakladılar. Oysa Allah yaptıklarını bilir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
19. Daha sonra bir kafile gelmiş, sucularını da göndermişlerdi. Vardı, kovasını kuyuya saldı, "Müjde hey, müjde! İşte bir çocuk!" dedi. Ve onu satılık bir mal olarak gizleyip korudular. Allah ise onların ne yapacaklarını biliyordu.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
19. Derken bir yolcu kafilesi geçerken kuyudan su almak için birini yollamışlardı, o da kovasını kuyuya salınca müjde diye bağırmıştı, burada bir genç var ve onu çıkarıp bir ticaret malı gibi gizlemişlerdi; Allah'sa onların yaptıklarını biliyordu.
ALİ BULAÇ
19. Bir yolcu-kafilesi geldi, sucularını (kuyuya su almak için) gönderdiler. O da kovasını sarkıttı. "Hey müjde... Bu bir çocuk." dedi. Ve onu (kuyudan çıkarıp) 'ticaret konusu bir mal' olarak sakladılar. Oysa Allah, yapmakta olduklarını bilendi.
SÜLEYMAN ATEŞ
19. Bir kervan geldi, sucularını gönderdiler, (o da gidip kuyuya) kovasını sarkıttı: "Müjde, dedi, işte bir oğlan!" Onu ticaret için sakladılar, halbuki Allah, onların ne yaptıklarını biliyordu.
GÜLTEKİN ONAN
19. Bir yolcu-kafilesi geldi, sucularını (kuyuya su almak için) gönderdiler. O da kovasını sarkıttı. "Hey müjde... Bu bir çocuk." dedi. Ve onu (kuyudan çıkarıp) 'ticaret konusu bir mal' olarak sakladılar. Oysa Tanrı, yapmakta olduklarını bilendi.
SUAT YILDIRIM
19. (Gelelim Yusuf'a) Öteden bir kafile gelmiş, sucularını kuyuya göndermişlerdi. Saka vardı, kovasını sarkıttı. “A müjde! müjde! işte bir civan!” dedi.Sucu ile yanındakiler, onu ticaret malı olarak satmak niyetiyle, kafilede olanlara onu bildirmeyip gizlediler. Ama Allah Teâlâ, onların ne yapacaklarını pek iyi biliyordu!