KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
مَنْ men kimi  
يُضْلِلِ yuDlili saptırırsa ض ل ل
اللَّهُ llahu Allah  
فَلَا felā artık olmaz  
هَادِيَ hādiye yol gösteren ه د ي
لَهُ lehu onun için  
وَيَذَرُهُمْ ve yeƶeruhum ve bırakır onları و ذ ر
فِي içinde  
طُغْيَانِهِمْ Tuğyānihim azgınlıkları ط غ ي
يَعْمَهُونَ yeǎ’mehūne bocalayıp dururlar ع م ه
TÜRKÇE OKUNUŞ
186. mey yuḍlili-llâhü felâ hâdiye leh. veyeẕeruhüm fî ṭugyânihim ya`mehûn.
DİYANET VAKFI
186. Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.
DİYANET İŞLERİ
186. Allah'ın saptırdığını yola getirecek yoktur. O, sapanları taşkınlıkları içinde bocalayıp dururlarken bırakır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
186. Allah kimi saptırırsa onu yola getirecek bir kimse yoktur. O, onları kendi hâllerine bırakır ve kendi azgınlıkları içinde yuvarlanıp giderler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
186. Allah kimi yoldan çıkarırsa artık yoktur onu doğru yola sevkedecek ve onları can gözleri kör olarak şaşkınlıklarında bırakır gider.
ALİ BULAÇ
186. Allah'ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.
SÜLEYMAN ATEŞ
186. Allah kimi saptırırsa, artık onun için yol gösteren olmaz. Ve bırakır onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.
GÜLTEKİN ONAN
186. Tanrı'nın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.
SUAT YILDIRIM
186. Allah kimi şaşırtırsa onu doğru yola getirecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler. (5,41; 10,101)