KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
ثُمَّ ṧumme sonra  
جَعَلْنَاكَ ceǎlnāke seni koyduk ج ع ل
عَلَىٰ ǎlā üzerine  
شَرِيعَةٍ şerīǎtin bir şeriat ش ر ع
مِنَ mine -den  
الْأَمْرِ l-emri emrimiz- ا م ر
فَاتَّبِعْهَا fettebiǎ’hā sen ona uy ت ب ع
وَلَا ve lā ve  
تَتَّبِعْ tettebiǎ’ uyma ت ب ع
أَهْوَاءَ ehvāe keyiflerine ه و ي
الَّذِينَ elleƶīne kimselerin  
لَا  
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bilmeyenlerin ع ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
18. ŝümme ce`alnâke `alâ şerî`atim mine-l'emri fettebi`hâ velâ tettebi` ehvâe-lleẕîne lâ ya`lemûn.
DİYANET VAKFI
18. Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma.
DİYANET İŞLERİ
18. Sonra seni de din konusunda bir şeriat sahibi kıldık, ona uy; bilmeyenlerin heveslerine uyma.
ELMALILI HAMDI YAZIR
18. Sonra (Ey Muhammed) seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin hevâ ve heveslerine uyma.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
18. Sonra seni, dine ait bir şeriata sahip ettik, artık uy ona ve bilmeyenlerin dileklerine uyma.
ALİ BULAÇ
18. Sonra seni de bu emirden bir şeriat üzerine kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin heva (istek ve tutku)larına uyma.
SÜLEYMAN ATEŞ
18. Sonra seni de buyruk(umuz)dan bir şeriate (bir hukuk düzenine) koyduk. Sen ona uy, bilmeyenlerin keyiflerine uyma.
GÜLTEKİN ONAN
18. Sonra seni de bu buyruktan bir şeriat üzerine kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin hevalarına uyma.
SUAT YILDIRIM
18. Sonra din işinde, seni ayrı bir şeriat yoluna koyduk. Sen ona tâbi ol, gerçeği bilmeyenlerin keyiflerine uyma. (42,13-15)