KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
ثُمَّ ṧumme sonra  
لَاتِيَنَّهُمْ lātiyennehum onlara sokulacağım ا ت ي
مِنْ min  
بَيْنِ beyni ب ي ن
أَيْدِيهِمْ eydīhim önlerinden ي د ي
وَمِنْ ve min ce  
خَلْفِهِمْ ḣalfihim arkalarından خ ل ف
وَعَنْ ve ǎn ve  
أَيْمَانِهِمْ eymānihim sağlarından ي م ن
وَعَنْ ve ǎn ve  
شَمَائِلِهِمْ şemāilihim sollarından ش م ل
وَلَا ve lā ve  
تَجِدُ tecidu bulmayacaksın و ج د
أَكْثَرَهُمْ ekṧerahum çoklarını ك ث ر
شَاكِرِينَ şākirīne şükredenlerden ش ك ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
17. ŝümme leâtiyennehüm mim beyni eydîhim vemin ḫalfihim ve`an eymânihim ve`an şemâilihim. velâ tecidü ekŝerahüm şâkirîn.
DİYANET VAKFI
17. "Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!" dedi.
DİYANET İŞLERİ
17. "Beni azdırdığın için, and olsun ki, Senin doğru yolun üzerinde onlara karşı duracağım; sonra önlerinden, ardlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu Sana şükreder bulamayacaksın" dedi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
17. "Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
17. Sonra andolsun ki önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından çıkıp çatacağım onlara ve göreceksin ki çoğu şükür bile etmeyecek sana.
ALİ BULAÇ
17. "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın."
SÜLEYMAN ATEŞ
17. Sonra (onların) önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!
GÜLTEKİN ONAN
17. "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmaya-caksın."
SUAT YILDIRIM
17. “Öyle ise” dedi, “Sen beni azgınlığa mahkûm ettiğin için, ben de onları gözetlemek üzere Senin doğru yolunun üzerinde pusu kurup oturacağım.”“Sonra onların gâh önlerinden, gâh arkalarından, gâh sağlarından, gâh sollarından sokulacağım, vesvese verip pusu kuracağım, Sen de onların ekserisini şükreden kullar bulmayacaksın.” (34,20-21)