KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
قَالُوا ḳālū dediler ق و ل
يَا أَبَانَا yā ebānā babamız ا ب و
إِنَّا innā biz  
ذَهَبْنَا ƶehebnā gittik ذ ه ب
نَسْتَبِقُ nestebiḳu yarışıyorduk س ب ق
وَتَرَكْنَا ve teraknā ve bırakmıştık ت ر ك
يُوسُفَ yūsufe Yusuf’u  
عِنْدَ ǐnde yanında ع ن د
مَتَاعِنَا metāǐnā yiyeceğimizin م ت ع
فَأَكَلَهُ fe ekelehu onu yemiş ا ك ل
الذِّئْبُ ƶ-ƶi’bu kurt ذ ا ب
وَمَا vemā fakat değilsin  
أَنْتَ ente sen  
بِمُؤْمِنٍ bimuminin inanacak ا م ن
لَنَا lenā bize  
وَلَوْ velev şayet  
كُنَّا kunnā söylesek de ك و ن
صَادِقِينَ Sādiḳīne dosdoğru ص د ق
TÜRKÇE OKUNUŞ
17. ḳâlû yâ ebânâ innâ ẕehebnâ nestebiḳu veteraknâ yûsüfe `inde metâ`inâ feekelehü-ẕẕi'b. vemâ ente bimü'minil lenâ velev künnâ ṣâdiḳîn.
DİYANET VAKFI
17. Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusufu eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.
DİYANET İŞLERİ
17. Akşam üstü ağlayarak babalarına geldiklerinde: "Ey babamız! İnan olsun biz yarış yapıyorduk; Yusuf'u eşyamızın yanına bırakmıştık; bir kurt onu yedi. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen bize inanmazsın" dediler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
17. Dediler ki: "Ey babamız! Biz gittik, aramızda yarış yapıyorduk. Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Bir de baktık ki, onu kurt yemiş. şu anda biz doğru da söylesek, yine de sen bize inanacak değilsin."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
17. Baba demişlerdi, biz yarışa gitmiştik, Yusuf'u da elbiselerimizin başında bırakmıştık, bir kurt gelip yemiş onu, fakat biz doğru söylesek de sen inanmazsın bize.
ALİ BULAÇ
17. Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."
SÜLEYMAN ATEŞ
17. Ey babamız, dediler, biz gittik, yarışıyorduk; Yusuf'u yiyeceğimizin yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Ama biz doğru söylesek de sen bize inanmazsın!
GÜLTEKİN ONAN
17. Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."
SUAT YILDIRIM
17. Yatsı vakti, ağlayarak babalarının yanına dönüp dediler ki: “Sevgili babamız, biz yarışmak üzere bulunduğumuz yerden ayrılırken Yusuf'u da eşyalarımızın yanında bıraktık. Bir de döndük ki onu kurt yemiş! Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın!”