KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَخَلَفَ feḣalefe ardından خ ل ف
مِنْ min  
بَعْدِهِمْ beǎ’dihim sonra onların ب ع د
خَلْفٌ ḣalfun yerlerine geçip خ ل ف
وَرِثُوا veriṧū varis olanlar و ر ث
الْكِتَابَ l-kitābe Kitaba ك ت ب
يَأْخُذُونَ ye’ḣuƶūne alıyorlar ا خ ذ
عَرَضَ ǎraDe menfaatini ع ر ض
هَٰذَا hāƶā şu  
الْأَدْنَىٰ l-ednā alçakdünyanın د ن و
وَيَقُولُونَ ve yeḳūlūne ve diyorlar ki ق و ل
سَيُغْفَرُ seyuğferu nasıl olsa bağışlanacağız غ ف ر
لَنَا lenā biz  
وَإِنْ ve in ve eğer  
يَأْتِهِمْ ye’tihim kendilerine gelse ا ت ي
عَرَضٌ ǎraDun bir menfaat daha ع ر ض
مِثْلُهُ miṧluhu ona benzer م ث ل
يَأْخُذُوهُ ye’ḣuƶūhu onu da alırlar ا خ ذ
أَلَمْ elem  
يُؤْخَذْ yuḣaƶ peki alınmamış mıydı? ا خ ذ
عَلَيْهِمْ ǎleyhim kendilerinden  
مِيثَاقُ mīṧāḳu misak söz و ث ق
الْكِتَابِ l-kitābi Kitap’ta ك ت ب
أَنْ en diye  
لَا  
يَقُولُوا yeḳūlū söylemeyecekler ق و ل
عَلَى ǎlā hakkında  
اللَّهِ llahi Allah  
إِلَّا illā başkasını  
الْحَقَّ l-Haḳḳa gerçekten ح ق ق
وَدَرَسُوا vederasū ve öğrenmediler mi? د ر س
مَا  
فِيهِ fīhi onun içindekini  
وَالدَّارُ ve ddāru ve yurdu د و ر
الْاخِرَةُ l-āḣiratu Âhiret ا خ ر
خَيْرٌ ḣayrun daha hayırlıdır خ ي ر
لِلَّذِينَ lilleƶīne  
يَتَّقُونَ yetteḳūne korunanlar için و ق ي
أَفَلَا efelā  
تَعْقِلُونَ teǎ’ḳilūne düşünmüyor musunuz? ع ق ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
169. feḫalefe mim ba`dihim ḫalfüv veriŝü-lkitâbe ye'ḫuẕûne `araḍa hâẕe-l'ednâ veyeḳûlûne seyugferu lenâ. veiy ye'tihim `araḍum miŝlühû ye'ḫuẕûh. elem yü'ḫaẕ `aleyhim mîŝâḳu-lkitâbi el lâ yeḳûlû `ale-llâhi ille-lḥaḳḳa vederasû mâ fîh. veddâru-l'âḫiratü ḫayrul lilleẕîne yetteḳûn. efelâ ta`ḳilûn.
DİYANET VAKFI
169. Onların ardından da (ayetleri tahrif karşılığında) şu değersiz dünya malını alıp, nasıl olsa bağışlanacağız, diyerek Kitab'a varis olan birtakım kötü kimseler geldi. Onlara, ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar. Peki, Kitap'ta Allah hakkında gerçekten başka bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan söz alınmamış mıydı ve onlar Kitap'takini okumamışlar mıydı? Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınız ermiyor mu?
DİYANET İŞLERİ
169. Ardlarından yerlerine gelen bir takım kötüler, Kitap'a mirasçı oldular. "Biz nasıl olsa affedileceğiz" diyerek Kitap'ın hükümlerini değiştirme karşılığı bu değersiz dünyanın mallarını alırlar; yine ona benzer geçici bir şey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah'a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair Kitap üzerine söz alınmamış mıydı? Kitap'da olanları okumamışlar mıydı? Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için, ahiret yurdu vardır, düşünmüyor musunuz? Biz, iyiliğe çalışanların ecrini elbette zayi etmeyiz.
ELMALILI HAMDI YAZIR
169. Derken kitabı (Tevrat'ı) miras alan bozuk bir nesil bunların yerini aldı. Bize nasıl olsa mağfiret edilecek diyerek, şu alçak dünya malını alıyorlar, yine onun gibi bir mal ve rüşvet gelse onu da alırlar. Allah'a karşı haktan başka bir şey söylemeyeceklerine dair kendilerinden o kitabın hükmü üzere misak alınmamış mıydı? Ve onun içindekileri okuyup öğrenmemişler miydi? Oysa ahiret yurdu Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
169. Onlardan sonra kitaba varis olan öyle bir nesil geldi ki hem şu dünyanın geçici matahını alırlar da elbette ilerde yarlıganırız, suçlarımız örtülür bizim derler, hem de gene ellerine ona benzer geçici bir matah geçse almakta devam ederler. Halbuki Allah'a karşı ancak gerçek olanı söyleyeceklerine dair onlardan o kitabın hükmünce söz alınmamış mıydı ve kitapta olanları okuyup dururlar da. Halbuki ahiret yurdu, sakınanlara daha hayırlıdır, hala mı aklınız ermiyor?
ALİ BULAÇ
169. Onların ardından yerlerine kitaba mirasçı olan birtakım 'kötü kimseler' geçti. (Bunlar) Şu değersiz olan (dünya)ın geçici-yararını alıyor ve: "Yakında bağışlanacağız" diyorlar. Bunun benzeri bir yarar gelince onu da alıyorlar. Kendilerinden Allah'a karşı hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin kitap sözü alınmamış mıydı? Oysa içinde olanı okudular. (Allah'tan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akıl erdirmeyecek misiniz?
SÜLEYMAN ATEŞ
169. Onların ardından, yerlerine geçip Kitaba varis olan birtakım insanlar geldi ki, onlar, şu alçak(dünyan)ın menfaatini alıyorlar: "Biz nasıl olsa bağışlanacağız!" diyorlar. Kendilerine, ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar. Peki "Allah hakkında, gerçekten başkasını, söylememeleri hususunda kendilerinden Kitap misakı alınmamış mıydı? Ve onun içindekini okuyup öğrenmediler mi? Âhiret yurdu, korunanlar için daha hayırlıdır. Düşünmüyor musunuz?
GÜLTEKİN ONAN
169. Onların ardından yerlerine (halife) kitaba mirasçı olan bir takım 'kötü kimseler' geçti. (Bunlar) Şu değersiz olan (dünya)ın geçici yararını alıyor ve: "Yakından bağışlanacağız" diyorlar. Bunun benzeri bir yarar gelince onu da alıyorlar. Kendilerinden Tanrı'ya karşı hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin kitap sözü alınmamış mıydı? Oysa içinde olanı okudular. (Tanrı'dan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akletmeyecek misiniz?
SUAT YILDIRIM
169. Onlardan sonra hayırsız bir nesil geldi ki bunlar kitaba (Tevrat'a) vâris oldular, ama âyetleri tahrif etme karşılığında şu değersiz dünya metâını alıp “Nasılsa affa nail oluruz!” düşüncesiyle hareket ettiler. Af umarken bile, öbür yandan yine gayr-ı meşrû bir metâ, bir rüşvet zuhûr etse, onu da alırlar.Peki onlardan, Allah hakkında gerçek olandan başka bir şey söylemeyeceklerine dair kitapta mevcut hükümler uyarınca söz alınmamış mıydı? Ve kitabın içindekileri ders edinip okumamışlar mıydı? Halbuki ebedî âhiret yurdu, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette daha hayırlıdır.Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?