KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
لَقَدْ leḳad andolsun ki  
مَنَّ menne lutufta bulundu م ن ن
اللَّهُ llahu Allah  
عَلَى ǎlā karşı  
الْمُؤْمِنِينَ l-muminīne mü’minlere ا م ن
إِذْ  
بَعَثَ beǎṧe göndermekle ب ع ث
فِيهِمْ fīhim kendilerine  
رَسُولًا rasūlen bir elçi ر س ل
مِنْ min  
أَنْفُسِهِمْ enfusihim kendi içlerinden ن ف س
يَتْلُو yetlū okuyan ت ل و
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onlara  
ايَاتِهِ āyātihi Allah’ın ayetlerini ا ي ي
وَيُزَكِّيهِمْ ve yuzekkīhim ve kendilerini yücelten ز ك و
وَيُعَلِّمُهُمُ ve yuǎllimuhumu ve kendilerine öğreten ع ل م
الْكِتَابَ l-kitābe Kitap ك ت ب
وَالْحِكْمَةَ velHikmete ve hikmeti ح ك م
وَإِنْ vein  
كَانُوا kānū bulunuyorlarken ك و ن
مِنْ min  
قَبْلُ ḳablu daha önce ق ب ل
لَفِي lefī içinde  
ضَلَالٍ Delālin bir sapıklık ض ل ل
مُبِينٍ mubīnin açık ب ي ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
164. leḳad menne-llâhü `ale-lmü'minîne iẕ be`aŝe fîhim rasûlem min enfüsihim yetlû `aleyhim âyâtihî veyüzekkîhim veyü`allimühümü-lkitâbe velḥikmeh. vein kânû min ḳablü lefî ḍalâlim mübîn.
DİYANET VAKFI
164. Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkardan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.
DİYANET İŞLERİ
164. And olsun ki Allah, inananlara, ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten, kendilerinden bir peygamber göndermekle iyilikte bulunmuştur. Halbuki onlar, önceleri apaçık sapıklıkta idiler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
164. Andolsun ki Allah, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitab ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
164. Andolsun ki Allah, müminlere büyük bir lütufta bulundu onların içinden bir Peygamber gönderdiği zaman; o Peygamber, müminlere Tanrı ayetlerini okumada, onları arıtmada, onlara kitap ve hikmet öğretmede ve onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
ALİ BULAÇ
164. Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
SÜLEYMAN ATEŞ
164. Andolsun ki, Allah, mü'minlere büyük lutufta bulundu: Zira daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, kendilerini yücelten ve kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderdi.
GÜLTEKİN ONAN
164. Andolsun ki Tanrı inançlılara, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
SUAT YILDIRIM
164. Gerçekten Allah, kendi içlerinden birini, onlara âyetlerini okuması, Onları her türlü kötülüklerden arındırması, Kendilerine kitap ve hikmeti öğretmesi için resul yapmakla, müminlere büyük bir lütuf ve inâyette bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar besbelli bir sapıklık içinde idiler. (2,129.151; 16,72; 41,6; 25,20; 12, 109)