KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَاسْأَلْهُمْ ves’elhum onlara sor س ا ل
عَنِ ǎni -ndan  
الْقَرْيَةِ l-ḳaryeti kenthalkının durumu- ق ر ي
الَّتِي lletī öyle ki  
كَانَتْ kānet bulunan ك و ن
حَاضِرَةَ HāDirate kıyısında ح ض ر
الْبَحْرِ l-beHri deniz ب ح ر
إِذْ hani  
يَعْدُونَ yeǎ’dūne onlar haddi aşıyorlardı ع د و
فِي  
السَّبْتِ s-sebti Cumartesine س ب ت
إِذْ  
تَأْتِيهِمْ te’tīhim onlara gelirdi ا ت ي
حِيتَانُهُمْ Hītānuhum balıkları ح و ت
يَوْمَ yevme günü ي و م
سَبْتِهِمْ sebtihim cumartesi س ب ت
شُرَّعًا şurraǎn akın akın ش ر ع
وَيَوْمَ ve yevme gün ise ي و م
لَا  
يَسْبِتُونَ yesbitūne cumartesi dışındaki س ب ت
لَا  
تَأْتِيهِمْ te’tīhim gelmezlerdi ا ت ي
كَذَٰلِكَ keƶālike böylece  
نَبْلُوهُمْ neblūhum biz onları sınıyorduk ب ل و
بِمَا bimā ötürü  
كَانُوا kānū ك و ن
يَفْسُقُونَ yefsuḳūne yoldan çıkmalarından ف س ق
TÜRKÇE OKUNUŞ
163. ves'elhüm `ani-lḳaryeti-lletî kânet ḥâḍirate-lbaḥr. iẕ ya`dûne fi-ssebti iẕ te'tîhim ḥîtânühüm yevme sebtihim şürra`av veyevme lâ yesbitûne lâ te'tîhim. keẕâlike neblûhüm bimâ kânû yefsüḳûn.
DİYANET VAKFI
163. Onlara, deniz kıyısında bulunan şehir halkının durumunu sor. Hani onlar cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı. Çünkü cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak akın akın onlara gelirdi, cumartesi tatili yapmadıkları gün de gelmezlerdi. İşte böylece biz, yoldan çıkmalarından dolayı onları imtihan ediyorduk.
DİYANET İŞLERİ
163. Onlara, deniz kıyısındaki kasabanın durumunu sor. Cumartesi yasaklarına tecavüz ediyorlardı. Cumartesileri balıklar sürüyle geliyor, başka günler gelmiyorlardı. Biz onları, yoldan çıkmaları sebebiyle böylece deniyorduk.
ELMALILI HAMDI YAZIR
163. Bir de onlara, o deniz kıyısındaki şehrin başına gelenleri sor. O sırada onlar cumartesi yasağına riayet etmiyorlardı. Cumartesi günü balıklar akın akın geliyorlardı, yasak olmadığı gün gelmiyorlardı. Yoldan çıkıp sapıklık yaptıkları için biz de onları işte böyle sınıyorduk.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
163. Denize pek yakın olan o şehrin halkına neler oldu, sor onlara. Hani onlar, cumartesi günü, emre isyan etmişlerdi, hani cumartesi günleri, balıklar, su üstüne çıkıyordu da cumartesiden başka günlerde onlara görünmüyordu, emirden çıktıkları için biz de onları böyle sınamadaydık.
ALİ BULAÇ
163. Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) haddi aşmışlardı. 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uyduklarında', balıkları onlara açıktan akın akın geliyor, 'cumartesi günü iş yapma yasağına uymadıklarında' ise, gelmiyorlardı. İşte Biz, fıska sapmaları dolayısıyla onları böyle imtihan ediyorduk.
SÜLEYMAN ATEŞ
163. Onlara, deniz kıyısında bulunan kent(halkın)ın durumunu sor. Hani onlar Cumartesine saygısızlık edip haddi aşıyorlardı. Çünkü Cumartesi (tatil) yaptıkları gün, balıkları onlara akın akın gelirdi. Cumartesi (tatil) yapmadıkları gün balıkları gelmezlerdi. Biz onları yoldan çıkmalarından ötürü böyle sınıyorduk.
GÜLTEKİN ONAN
163. Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) sınırı aşmışlardı. 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uyduklarında' balıkları onlara açıktan akın akın geliyor, 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uymadıklarında' ise gelmiyorlardı. İşte biz, fasık olmaları dolayısıyla onları böyle sınıyorduk.
SUAT YILDIRIM
163. Bir de onlara o deniz kıyısında bulunan şehir halkının başına gelenleri sor.Hani onlar sebt (cumartesi) gününün hükmüne saygısızlık edip Allah'ın koyduğu sınırı çiğniyorlardı. Şöyle ki: Sebt gününün hükmünü gözettiklerinde balıklar yanlarına akın akın geliyordu;Sebt gününün hükmüne riayet etmedikleri gün ise gelmiyordu. İşte fâsıklıkları, yoldan çıkmaları sebebiyle onları böyle imtihan ediyorduk.