KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَاخْتَارَ veḣtāra ve seçti خ ي ر
مُوسَىٰ mūsā Musa  
قَوْمَهُ ḳavmehu kavminden ق و م
سَبْعِينَ seb’ǐyne yetmiş س ب ع
رَجُلًا raculen adam ر ج ل
لِمِيقَاتِنَا limīḳātinā bizimle buluşma vakti için و ق ت
فَلَمَّا felemmā ne zaman ki  
أَخَذَتْهُمُ eḣaƶethumu onları yakalayınca ا خ ذ
الرَّجْفَةُ r-racfetu sarsıntı ر ج ف
قَالَ ḳāle Musa dedi ki ق و ل
رَبِّ rabbi Rabbim ر ب ب
لَوْ lev şayet  
شِئْتَ şi’te dileseydin ش ي ا
أَهْلَكْتَهُمْ ehlektehum bunları da helak ederdin ه ل ك
مِنْ min  
قَبْلُ ḳablu daha önce ق ب ل
وَإِيَّايَ ve iyyāye ve beni de  
أَتُهْلِكُنَا etuhlikunā bizi helak mı edeceksin? ه ل ك
بِمَا bimā ötürü  
فَعَلَ feǎle yaptıklarından ف ع ل
السُّفَهَاءُ s-sufehāu bazı beyinsizlerin س ف ه
مِنَّا minnā içimizden  
إِنْ in  
هِيَ hiye bu iş  
إِلَّا illā başka bir şey değildir  
فِتْنَتُكَ fitnetuke senin imtihanından ف ت ن
تُضِلُّ tuDillu şaşırtırsın ض ل ل
بِهَا bihā onunla  
مَنْ men  
تَشَاءُ teşāu dilediğini ش ي ا
وَتَهْدِي ve tehdī ve yol gösterirsin ه د ي
مَنْ men  
تَشَاءُ teşāu dilediğine ش ي ا
أَنْتَ ente sen  
وَلِيُّنَا veliyyunā bizim velimizsin و ل ي
فَاغْفِرْ feğfir bağışla غ ف ر
لَنَا lenā bizi  
وَارْحَمْنَا verHamnā ve bize acı ر ح م
وَأَنْتَ ve ente ve sen  
خَيْرُ ḣayru en iyisisin خ ي ر
الْغَافِرِينَ l-ğāfirīne bağışlayanların غ ف ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
155. vaḫtâra mûsâ ḳavmehû seb`îne racülel limîḳâtinâ. felemmâ eḫaẕethümü-rracfetü ḳâle rabbi lev şi'te ehlektehüm min ḳablü veiyyây. etühlikünâ bimâ fe`ale-ssüfehâü minnâ. in hiye illâ fitnetük. tüḍillü bihâ men teşâü vetehdî men teşâ'. ente veliyyünâ fagfir lenâ verḥamnâ veente ḫayru-lgâfirîn.
DİYANET VAKFI
155. Musa tayin ettiğimiz vakitte kavminden yetmiş adam seçti. Onları o müthiş deprem yakalayınca Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de daha önce helak ederdin. İçimizden birtakım beyinsizlerin işlediği (günah) yüzünden hepimizi helak edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir. Onunla dilediğini saptırırsın, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim sahibimizsin, bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin! (Hz. Musa'nın, kavmini temsilen seçip Al lah'ın huzuruna getirdiği kimseler, Allah ile kendi arasındaki konuşmayı işitince, onunla yetinmediler ve: ""Ey Musa, Allah'ı açıkca görmedikçe sana asla inanmayacağız"" dediler. Bunun üzerine orada şiddetli bir deprem oldu ve bayılıp düştüler. Hz. Musa, Allah'a yalvardı da bu afet kaldırıldı.)
DİYANET İŞLERİ
155. Musa, tayin ettiğimiz müddette milletinden yetmiş kişi seçti; onları sarsıntı tutunca dedi ki: "Rabbim! Dileseydin daha önce beni ve onları yok ederdin, aramızdaki beyinsizlerin yaptıklarından ötürü bizi yok eder misin? Bu, Senin imtihanından başka birşey değildir, bununla dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletirsin; bizim dostumuz Sensin; bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bağışlayanların en iyisisin."
ELMALILI HAMDI YAZIR
155. Bir de Musa, mîkatımız için (tayin ettiğimiz vakitte tevbe için) kavminden yetmiş erkek seçti. Ne zaman ki, bunları o sarsıntı yakaladı, işte o zaman Musa: "Rabbim! dedi, dileseydin bunları da, beni de daha önce helâk ederdin. Şimdi bizi, içimizdekio beyinsizlerin yaptıkları yüzünden helâk mi edeceksin? O iş de senin imtihanından başka bir şey değildi. Sen bu imtihanla dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini de hidayete erdirirsin. Bizim velimiz sensin. Artık bizi bağışla, merhamet et, sen bağışlayanların en hayırlısısın."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
155. Ve Musa, kendisine vade verdiğimiz yere götürmek üzere kavminden yetmiş kişi seçti. Derken bulundukları yerde şiddetli bir deprem başlayınca ya Rabbi dedi, dileseydin onları da daha önce helak ederdin, beni de. İçimizdeki akılsızların işledikleri suç yüzünden bizi de mi helak edeceksin? Bu, ancak senin bir sınamandan başka bir şey değil. Onunla dilediğini doğru yoldan çıkarırsın, dilediğini doğru yola sevk edersin. Sensin yardımcımız ve sahibimiz, ört bizim suçlarımızı ve acı bize, sensin suçları örtenlerin en hayırlısı.
ALİ BULAÇ
155. Musa, belirlediğimiz buluşma zamanı için kavminden yetmiş adam seçip-ayırdı. Bunları da 'dayanılmaz bir sarsıntı' tutuverince, dedi ki: "Rabbim, eğer dileseydin, onları ve beni daha önceden helak ederdin. (Şimdi) İçimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helak edecek misin? O da Senin denemenden başkası değildir. Onunla Sen dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirirsin. Bizim Velimiz Sensin. Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge; Sen bağışlayanların en hayırlısısın."
SÜLEYMAN ATEŞ
155. (Allah, Musa'ya kırk gece ibadetten sonra buluşma va'detmiş ve kavminden yetmiş kişiyi de seçip o huzura getirmesini emretmişti). Musa, bizimle buluşma vakti için kavminden yetmiş adam seçti (huzura getirdi. Gelenler, Musa ile Allah arasındaki o yüce konuşmayı işitmekle yetinmeyip Allah'ı açıkça görmedikçe inanmayacaklarını söylediler. Bunun üzerine) onları sarsıntı yakalayınca (Musa) dedi ki: "Rabbim, dileseydin bunları da beni de daha önce helak ederdin. İçimizden bazı beyinsizlerin yaptıklarından ötürü bizi helak mı edeceksin? Bu (iş), senin imtihanından başka bir şey değildir. Onunla dilediğini şaşırtırsın, dilediğine yol gösterirsin. Sen bizim velimizsin, bizi bağışla, bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin!"
GÜLTEKİN ONAN
155. Musa, belirlediğimiz buluşma zamanı için kavminden yetmiş adam seçip-ayırdı. Bunları da 'dayanılmaz bir sarsıntı' tutuverince, dedi ki: "rabbim, eğer dileseydin, onları ve beni daha önceden helak ederdin. (Şimdi) İçimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helak edecek misin? O da Senin denemenden başkası değildir. Onunla Sen dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirirsin. Bizim velimiz Sensin. Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge. Sen bağışlayanların en hayırlısısın."
SUAT YILDIRIM
155. Mûsâ ümmetinden yetmiş kişi seçti, onları alıp huzura getirdi.Gelenlerin bu kabul şerefiyle yetinmeyip Allah'ı açıkça görmek istemeleri üzerine, onları şiddetli bir deprem yakaladı.Mûsâ: “Ya Rabbî! dedi, dileseydin beni de bunları da daha önce imha ederdin.Şimdi bizi aramızdaki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı helâk mi edeceksin?Bu sırf Senin bir imtihanından ibarettir. Dilediğini bu imtihanla şaşırtır, dilediğine yol gösterirsin.Sensin bizim Mevla’mız! Affet bizi, merhamet eyle! Sen affedenlerin en hayırlısısın!” (2,55; 4,153) {KM, Çıkış 24,100; Sayılar 11,16}