KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
إِذْ hani  
تُصْعِدُونَ tuS’ǐdūne boyuna uzaklaşıyordunuz ص ع د
وَلَا ve lā  
تَلْوُونَ telvūne dönüp bakmıyordunuz ل و ي
عَلَىٰ ǎlā  
أَحَدٍ eHadin hiç kimseye ا ح د
وَالرَّسُولُ verrasūlu ve Elçi ر س ل
يَدْعُوكُمْ yed’ǔkum sizi çağırırken د ع و
فِي  
أُخْرَاكُمْ uḣrākum arkanızdan ا خ ر
فَأَثَابَكُمْ feeṧābekum bundan dolayı size verdi ث و ب
غَمًّا ğammen gam غ م م
بِغَمٍّ biğammin gam üstüne غ م م
لِكَيْلَا likeylā diye  
تَحْزَنُوا teHzenū üzülmeyesiniz ح ز ن
عَلَىٰ ǎlā  
مَا şeye  
فَاتَكُمْ fetekum elinizden giden ف و ت
وَلَا ve lā vw  
مَا şeye  
أَصَابَكُمْ eSābekum başınıza gelen ص و ب
وَاللَّهُ vallahu Allah  
خَبِيرٌ ḣabīrun haberdardır خ ب ر
بِمَا bimā şeylerden  
تَعْمَلُونَ teǎ’melūne yaptıklarınızdan ع م ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
153. iẕ tuṣ`idûne velâ telvûne `alâ eḥadiv verrasûlü yed`ûküm fî uḫrâküm feeŝâbeküm gammem bigammil likeylâ taḥzenû `alâ mâ fâteküm velâ mâ eṣâbeküm. vellâhü ḫabîrum bimâ ta`melûn.
DİYANET VAKFI
153. O zaman Peygamber arkanızdan sizi çağırdığı halde siz, durmadan (savaş alanından) uzaklaşıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. (Allah) size keder üstüne keder verdi ki, bundan dolayı gerek elinizden gidene, gerekse başınıza gelenlere üzülmeyesiniz. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
DİYANET İŞLERİ
153. Peygamber arkanızdan sizi çağırırken, kimseye bakmadan kaçıyordunuz; kaybettiğinize ve başınıza gelene üzülmeyesiniz diye, Allah sizi kederden kedere uğrattı. Allah, işlediklerinizden haberdardır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
153. Peygamber sizi arkanızdan çağırıp dururken, siz boyuna uzaklaşıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Bundan dolayı Allah, size gam üstüne gam verdi ki, ne elinizden gidene, ne de başınıza gelene üzülmeyesiniz. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
153. O anda boyuna uzaklaşıyor, hiç kimseye bakmıyordunuz bile. Peygamberse arkanızdan sizi çağırıp durmadaydı. Tanrı, elinizden çıkana hayıflanmayasınız, gelip çatan felaketlerden mahzun olmayasınız diye sizi, gam üstüne gam vererek cezalandırdı ve Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
ALİ BULAÇ
153. Siz o zaman durmaksızın uzaklaşıyor, kimseye dönüp bakmıyordunuz. Elçi de sürekli sizi arkadan çağırıyordu. (Allah) Elinizden kaçırdıklarınıza ve size isabet edene üzülmemeniz için sizi kederden kedere uğrattı. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
SÜLEYMAN ATEŞ
153. Elçi, aranızdan sizi çağırırken siz, boyuna uzaklaşıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Bundan dolayı Allah, size gam üstüne gam verdi ki ne elinizden gidene, ne de başınıza gelene üzülmeyesiniz. Allah, yaptıklarınızı duymaktadır.
GÜLTEKİN ONAN
153. Siz o zaman durmaksızın uzaklaşıyor, kimseye dönüp bakmıyordunuz. Elçi de sürekli sizi arkadan çağırıyordu. (Tanrı) Elinizden kaçırdıklarınıza ve size isabet edene üzülmemeniz için sizi kederden kedere uğrattı. Tanrı, yaptıklarınızdan haberi olandır.
SUAT YILDIRIM
153. O vakit siz savaş meydanından hızla uzaklaşıyor, Dönüp hiç kimseye bakmıyordunuz. Peygamber ise peşinizden sizi çağırıp duruyordu. Bunun üzerine Allah, keder üzerine keder vererek sizi cezalandırdı. Allah'ın sizi affetmesi, ne elinizden gidene, ne de başınıza gelen felâkete esef etmemeniz içindir. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.