TÜRKÇE OKUNUŞ |
15. veleḳad kânû `âhedü-llâhe min ḳablü lâ yüvellûne-l'edbâr. vekâne `ahdü-llâhi mes'ûlâ.
|
|
DİYANET VAKFI |
15. Andolsun ki daha önce onlar, sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz mesuliyeti gerektirir!
|
|
DİYANET İŞLERİ |
15. And olsun ki, daha önce, sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a ahd vermişlerdi. Allah'a verilen ahd sorulacaktır.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
15. Halbuki bundan önce Allah'a ahid vermişlerdi. Arkalarını dönmeyeceklerdi. Allah'a verilen ahid ise mesuliyetlidir, mutlaka sorulur.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
15. Halbuki onlar, andolsun ki bundan önce söz de vermişlerdi Allah'a geri dönmemeleri için ve Allah'a verilen söz, sorulacaktır.
|
|
ALİ BULAÇ |
15. Oysa andolsun, daha önce 'arkalarını dönüp kaçmayacaklarına' dair Allah'a söz vermişlerdi; Allah'a verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
15. Oysa arkalarına dön(üp kaç)mayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen sözden sorumlu idiler.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
15. Oysa andolsun, daha önce 'arkalarını dönüp kaçmayacaklarına' dair Tanrı'ya söz vermişlerdi; Tanrı'ya verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur.
|
|
SUAT YILDIRIM |
15. Halbuki daha önce, düşmandan kaçmayacaklarına dair Allah'a yemin ederek, söz vermişlerdi. Allah’a karşı verilen o ahitlerin hesabı elbette sorulacaktır.
|
|